Aslında

Yazmayacaktım ama beni şartlar çok zorladı.

Ben nerde yanlış yaptım derken yanlışınızı fark ettiğiniz aslında çok geç kalmışsınız. Her şey gelip geçmiş siz sadece gözünüzde tozpembe gözlükle etrafı izlemişsinizdir. Mutluyum sandığınızda üzülmüş, üzüldüünüzde aslında daha çok üzülmüşsünüzdür. Mutlu günleri kovalamamış çünkü kendinizi mutlu hissetmişsinizdir. Bu mutluluk anından dolayı da başkalarına da mutlu hissettirmeyi unutturmuşsunuzdur. Artık ne yapsanız boş mutlu anılar geride kalmış mutlu günler geçip gitmiş, kalanları da siz yerin dibine çekmişsinizdir. Elde hiçbir şey kalmayınca çaresizliğin farkına varıyorsunuz işte. Kafanıza vursanız acı, vurmasanız da... Çünkü o kadar çok ağlarsınız ki gözlerinizin ağrısı başınıza vurur. Kusarsınız sürekli kusmak ne kelime ölürsünüz her an. Ama bir şey diriltir tekrar sizi umut. Gerçekten yoksa eğer umut iyi değildir. Çünkü varmış gibi dirilsiniz, sonra tekrar bir ceset daha verirsiniz. Acıtır içinizi her şey, bakışlar, kokular, ufak bi düşünce vucüt bunu savunamaz çünkü savunacak mecali yoktur ruhen yaşıyor bedenen ölü ya da tam tersi ne farkeder. Uyumak istersiniz olmaz, dualar boşa, belkide bir melek gelecek balkabağına çevirecek beni dersiniz ama ne gelen var ne giden yapayalnız içinizde ne olduu belli olmayan bir can. Tek yaşam belirtiniz sürekli kusma, burun akıntısı ve durmayan göz yaşı olur. Anlamak güç artık ki anlama yetisi de yetersiz. Bir aşşağı bir yukarı ne yapıyorum ben. Evet ben dedim ama hani nerde? Yapmak istemiyorum artk belki de yaşamak fazla geliyordur bana üzüntü peş peşe kalbim yorgun tek ilacı var saniyede her şeyi unutturacak ki o daha bir bebek. Yutkunamıyorum ne yapayım kurtulmam zor. Yapmayın arkadaşlar ben yaşıyorum desem de beni takan yok. İçimde kusucak bişe kalmadı. Yeter bu böyle olmayacak hayat enerjimi kusim da olsun bitsin bu iş.

Hiç yorum yok: