lan mersinin sıcağında ,hava hiç esmiyoken, nemde anasının amı gibi, saat 5 oldu, hava 28 derece, ben kucağımda laptop, bi de o ısıtıyo, çok fena da çişim geldi, terliyorum! Ama bu terleme öyle böyle bişi değil sanki biri üstüme işiyomuş gibi hissediyorum; çişimi getirende bu zaten. Sırf uyumamak için katlanılan şeylere bakıyorum da çok fena yapıyomuşum gibi geliyo. Televizyonda da çok gerizekalı bi film var; kadın sigara içiyo ama sansür koymuşlar sigaraya eli ağzına boş gidiyo, sora duman çıkıyo. bu sıcakta hiç çekilcek gibi değil. çok dertlendim, sigara içmeye gidiyorum.

Pisuar Üstü Yazılar

Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsanız yelkenlerinizi değiştirin. Çünkü; dünya sizin karşılaştığınız fırtınalarla değil, gemiyi limana ulaştırıp ulaştırmadığınızla ilgilenir.

DUYURU

Yazarımız yıllık izinin hepsini kullandığı için yazılarına uzun bir aradır olduğu gibi ara vermiştir.
Kamuoyunun bilgilerine sunulur.

Vay anasını....

Çaresiz derdimin sebebi belli
Dermanı yaramda arama doktor
Şifa bulmaz gönlüm senin elinden
Boşuna benimle uğraşma doktor

Aşk yarasıdır bu ilaç kapatmaz
Verdiğin teselli beni avutmaz
Dermanı yardadır sende bulunmaz
Boşuna benimle uğraşma doktor

Dokunma, dokunma...
Benim Gönül YaramaDokunma Doktor...

Çok konuşulan seks sahneleri - İffet

İstanbul'un kenar mahallelerinden birinde yaşayan İffet, Cemil adlı bir gence aşık olur. Bununla birlikte kötü olaylar birbirini izler. Klasik Türk filmlerinden farklı olan İffet filminde, tecavüz sahnesi 80'li yıllara damgasını vurmuştu.

Join Me

eşitlik

bana gelir altın tepside incirler
sana gelen su bile çamurlu
ben inciri toprağa atsam
sen çamuru üstüne katsan

daha iyi olmaz mıydı?(şebo)

paylaşmak

bana gelir altın tepside incirler
sana gelen su bile çamurlu
ben inciri toprağa atsam
sen çamuru üstüne katsan

daha iyi olmaz mıydı?

80liklere ya da öyle hissedenlere


kalk ayağa yürü
ölüm gelmez beklemekle
gözüm yüzün görsün
kalk ayağa kalk

başka

ben kendime karşı koymuşum da
seni niye hiç bişeye inandıramamışım
anladım dogrusudur akışına bırakmak yeniden
sen ve ben başka hayatların yarısıyken

his

bazen hisleri aynı olur iki insanın
kederlerinden mi kaderlerinden bilinmez
yollarıysa hep ayrıdır

hayvanla insanın aşkı

Yıl oldu aklımızdan çıkmadı bu soru
Evet evet,sizin de tahmin ettiğiniz konu
Bir hayvanla bir insanın birleşince yolu
Egeyle Pelin gibi olur sonu

Birbirleriyle nasıl tanıştılar nasıl kaynaştılar
Bunları geçtim belli ki koklaşarak anlaştılar
Bir ayrıldılar bir barıştılar
Birbirlerinden cesaret alıp daha da hayvanlaştılar

Seneler süren bir aşk hikayesi
Sollar geçer marimar'ı ,maria mercedes'i
Ancak atarsa Ege'nin tepesi
Yetmez kimsenin 'Egeee kalk üstümden' demesi

Deli akardı sayın sıvazcının kanı,durmaz idi
Fener yenildi mi gözleri görmez idi
Tertemiz kalpli ama mal idi hayvan idi
Sıvazcı Ege'yi sevmeyeni siksin Kid Cudi

Pelin desen bi ayrı dengesiz
Ege'yi yola getirdi o ayrı başarı
Gariptir ilişkileri her hafta ayrı bir belirsiz
Griptir Ege en domuzundan
Kapmış bi yerlerden en deniz aşırı

Not:istek üzerine yazılmış bir şiirdir.çiftimize mutluluklar dileriz.
Ey çark-ı felek bil ki çöküşüm senden.
Ezmek senin eski huyun, cilven.
Ey toprak deşsek bağrın, içine baksak
Nice cevherler görürüz ki silinip giden.

Hayyam

Ege' de domuz gribi olduğundan şüpheleniliyor.



Ege bu sabah uyandığında kendini kocaman bir yaban domuzu formunda buldu. Ben o sırada ne mi yapıyordum ossura ossura uyuyordum tabi. Beni uyandıran egenin ıslak ve pembe dili oldu. Başımda oturmuş mokur mokur bişeyler anlatmaya çalışıyordu. Bir miktar düşündüm ben bu domuzu ne yapacağım şimdi diye.


Ege' nin bu domuz haliyle herhangi bi' arkadaşlık kurmam söz konusu olamazdı. Ben de onu avcılara satmaya karar verdim. Onu eve kitledim, proneti kurup çıktım. Beşiktaş sokaklarında avcılık klubü aramaya başladım fakat izlerine rastlayamadım ve yolumu altılı ganyan bayiine yönelttim. Orada her türden insan vardı nasıl olsa ve birileri bana yardım edebilirdi. Güneş gözlüklü bi adamı mermilerin kıçına çizik atarken gördüm ve bu dikkatimi çekti. Ona derdimi anlattım ve dedi ki: "Biz avcılar olarak emeksiz yemeği sevmeyiz." Freş! dedim ona. Ben onu bugün Abbasağa Parkı' na salacağım, takılırsınız dedim. Bu duruma çok sevinmiş gözüktü.

Eve döndüğümde Ege'de değişen bişey yoktu. Hala mokur mokurdu. etraftakiler bana yadırgarcasına bakışlar fırlatıyorlardı. Onlara da freş dedim. Evcil bu. Abbasağa Parkı' nın girişinde avcı beni bekliyordu. Ege' yi çimenlere saldım ve avcıdan 50 lira aldım. Güzel bir alışverişti. 

Platonik

Platoniklik aşk denilen duygunun çok farklı bir boyutunu yansıtır."Uzaktan sevmek" çok daha kolay gelir bazı insanlara.Aşık olunan kişi idealize edilir,bütün kusurlarından arındırılır ve insanın zihninde hakettiği tahta oturtulur.O kişi aranılan özelliklere sahiptir ve insan bu pürüzsüz su yüzeyini dalgalandırmamak için suya taş atmaya korkar.Aşık olunan kişi eğer özellikle tanıdığın biriyse çok daha zorlaşır senin için.Bu durumda ise onunla yüzyüzeyken içinde fırtınalar kopar,ona açılmak istersin fakat her zaman bir bahane bulursun.Zaten genelde aşık olduğun kişinin sevgilisi vardır,ancak dışarıdan bakınca belki de sen sevgilisi olan kişilere aşık olmaktasındır.Bitmek bilmez bahanelerin seni tüketirken dışarıya vuran tepkiler yaratırsın.Onun arkadaşlığınız içinde yaptığı ufak bir hata,senin gözünde ilişkinizde büyük bir yara açar,ona anlamsız gelen aşırı tepkiler gösterirsin.Onun da kusursuz olmadığı gerçeği eninde sonunda yüzüne vurur.Fakat aynı zamanda senin duygularını saklayacak yepyeni bir bahanen olur.Artık her kusuru gözüne batmaya başlar ve artık onun değersiz bir şey olduğunu düşünürsün...Çünkü platoniklik seni uçurmasına rağmen asıl olarak ağır ve sancılı bir süreçtir.Gecenin sonunu tahmin ede ede o içki masasına oturursun ve vücudunun kaldıramayacağı ölçüde bardağını doldurmaya devam edersin,taa ki kusana kadar.Kusarsın...rahatlarsın...dünyanın döndüğünü her hücrende hissederek kafanı yastığa koyarsın.O geceden sonra bir süre daha alkol damarlarında dolansa da ileride bütün bunları gereksiz bir hatıra olarak hatırlarsın.