Yılmaz Özdil burada

Sürekli ders çalış.

*

İçkim eksik olmasın.

*

Sınavlarım güzel başladı.

*

Pek gezmiyorum ama.

*

Dün bi takım kafalar yaşandı.

*

Çok garipti.

*

Saçı sakalı kesmeyi düşünüyorum.

*

Canım pek bişey yapmak istemiyor.

*

Akşam maç var. Derbi.

*

Olmadı burası.

*

Bu kafayı sevdim ama biraz daha takılayım.

*

Çok uyudum lan son iki günde.

*

Daha güzel geçirebilme fırsatım vardı elimde.

*

Kurban bayramında pazartesiye ders koymuşlar ama gitmiycem.

*

Miğfer istiyorum lan biri bana miğfer alsın.

*

Yastık falan ne güzel bi buluş lan. Kimse bundan bahsetmiyo.

*

Çok sıkıldım lan böyle yazarken adam nası dayanıyo acaba sürekli.

*

Hadi geçmiş olsun.

Tartışma (1)

Her şey yaşanmıştı ama hiç böylesi olmamıştı. Sinirden köpürüyordum. Öylece koridorda kalakalmıştım. Belki de evde hala çınlıyordur o kapı çarpış sesi. Dişlerimi sıkmaktan yanağımdaki kaslar ağrımıştı. Normal düşünemiyordum. Çok bir şey düşünmek de istemiyorum sadece şuan ne yapmam gerekli onun farkına varabilecek kadar düşünsem bile yetecekti. Bu durumun farkındaydım ama yinede düşünemiyordum. Bir yandan hiç kesilmeyen ağlama sesi, diğer yanda diş gıcırdatmalarım. Kendime zarar vermekten korkuyordum. Biliryordum şuan ne karar verirsem dönüşü olmayacaktı ;ama -lanet olsun ki- öfkem düşüncelerimi bastırıyordu. Evet, çıkmıştım odadan kapıyı çarparak koridora, kızmıştım! Hatta çıkmadan önce ne yaptığımı ve içerde eşimin ona kızdığım için mi yoksa ona bir şey yaptığım için mi ağladığının farkında değildim. Sadece onun anlattıklarını düşünüyordum. Düşündükçe kuduruyordum. Ağzıma kan tadı geliyordu. Engel olamıyordum bunlara.Bir çıkış yolu düşüneceğim zaman öfkem mani oluyordu buna. Ne yapmam gerektiğini bilmesem de ne yapabileceğimin farkında idim. Koridordaydım ve önümde iki kapı vardı. Biri dışarı; öteki, kapıyı çarpıp çıktığım odaya açılıyordu. Elim o iki kapıyı da açmaya uzanmıyordu başka bir yolu olmalıydı. Hayır biliyorum çıkmayacak dışarı. O benim çıktığım odadan çıkmayacak. Orada bekleyecek. Çıkmaya yüzü yok! Oysa bana yüklediği sorumluluk o kadar ağır ki, O iki kapı arasındaki gelecek o kadar uzak ki... Bense tam ortasında düşünmeye çalışıyorum ne yapmam gerektiğini. Bana yapacağım seçimin neler getireceğini, benden ise neleri alıp götüreceğini... Belki de bana yapılanın ne kadarını hazmedebileceğimi tartıyorum kendi kendime. Gücüm kalmadı. Bilmiyordum hiçbir şey bilmiyordum. Düşünemeden, sadece öfkenin yoldaşlığıyla bir yardım eli bekliyordum ümitsizce... (devamı gelecek)

güneşe

ben geldim yirmi yaşıma
bir sürü ses çıkardım
etrafıma ışık saçtım
çoğunda gökyüzüne baktım
yarısı gitmişse uzaya
birazı varmışsa güneşe
borcumu ödedim ben sana
üstü kalsın dünyaya

prensip meselesi

hayatta prensiplerniz olmalı gençler.bakınız benimkilerden 2 tanesi:
1-rakıyı susuz içerim (lise 1 den beri)
2-cola turka içmem ama alaturkaya sıçarım.
hadi geçmiş olsun.bitakım kafalar yaşamadan da görmiyim sizi kardeşlerim.

kıvırcık saçlarına ak düşmüş uçlarına cimbom taraftarına el salla frank rijkaard

hiç yoktan bu taraftar
senin arkandan ağlar
krallar imparatorlar gelse
yerini dolduramazlar

zayn-dek zayn-dek zaaa!


http://www.agaclar.net/?id=showthread&t=14247
şuan dersteyim.çok sıkıldım amına koyim.
dolu dolu kafaların yaşandığı haftasonundan sonra bu haftaiçi hiç çekilmiyo lan.
bunu saymıyorum değil sayıyorum ama bi daha gelin beyler çok seviyorum lan sizi ne kadar puştsunuz.

the future

geri ver bana çocukluğumu
öfkemi ve azmimi
öldürücü gücümü kar fırtınasında
parçaladığım tüm gözlerin arasında
bana mutlak hakimiyet ver
yaşayan tüm ruhlar üzerinde
uzan önümde çocuk
sözüme itaat et

bana kırılan aynaların şırıltısını ver
anal sex ve kan ile kemik
kesilmek üzere olan son ağaç
onu bana verme
onu al içine götür çığlıklarınla birlikte

geri ver bana uğur mumcuyu
kalkan kılıçların karşısında sessiz kalanlar
atatürkü ve niçeyi getir buraya
geleceği gördüm kardeş
bu bir cinayet

birkaç yerden çatlıyor buz kütlesi
başlarımızı gömdüğümüz toprak da dahil
işimiz bitik geri dönüşü kalmadı
lavlar çoktan köşeyi aştı
ateşe hazırlanın köleler

pişmanlık dedikleri
ne demek acaba
pişmanlık dedikleri
ne demek acaba

ne demek merak ediyorum

ne rüzgardan ne gök gürültüsünden bildiniz beni
ne şimdi ne de sonra
o zavallı müslümanın aksi
kuranı yazanın ta kendisi
yükselen ve çöken ulusları gördüm
hikayelerini duydum hepsini dinledim
bunların arasında ayakta kalan yalnızca
aşk ve sevgi dediklerim
nacizane hizmetkarınız olan ben
dedi ki soğuk ve net bir şekilde
bitti
gidecek bir yer yok
cennetin değirmeninde akan sular buharlaştı
ve şeytan ekinlerini toplamakta
geleceğe hazırlanın kardeşlerim
bu kıyamet

batının duvarları parçalanacak
hem de öyle sessizce ya da yavaşça değil
aniden ve bir annenin feryadından daha korkunç
özel hayatınız birden sönecek
gölgeler dolaşacak
yollar yanarken
beyaz bir adam dans edecek
alaşağı edilmiş kadınlar
tüm kutsallıkları tanınmaz halde
şairlerin ruhları gelip kulağımıza fısıldarken
beyaz bir adam dans edecek

geri ver bana uğur mumcuyu
kalkan kılıçların karşısında sessiz kalanlar
atatürkü ve niçeyi getir buraya
geri ver auscwitzi
uzayda kaybolan tüm o haykırışları
muhammedi ya da hiroşimayı
bana geri ver
yok et başka bir ana rahmini
sevmeyiz biz çocukları nasılsa
geleceği gördüm kardeşim
bu kıyamet





leonard cohen şarkısının kendi yorumumla çevirisidir

baxenne şu işe

keşhanenin değerli insanları.görüyorum ki artık burda çok az yazı yazılıyor.canlılığımızdan bir şüphemiz mi var yoksa?onu geçtim damarlarımızdaki yaratıcılık soluduğumuz havadaki az miktarda oksijenle yeteri kadar birleşemiyor da damarları yırtıp dışarı çıkaramıyor mu?sıkıntılar bastı burayı darlandık.yazalım da canlanalım di mi?bitakım kafalar dönsün artık burda da eskisi gibi.