Ben Yandım



Bir haftaya ziyaretine geliyordum,sonra duydum ki kül olmuş,rüzgara karışmışsın sen de.

Ezberliyorum

Ama yavaş yavaş yapıyorum bunu.Çok fazla hırslı olduğum söylenemez bu konuda.Daha çok akışına bırakıyorum bunu.Zevk almaya çalışıyorum bir şey öğrendiğim anlardan.Ama gel gör ki bir öğrendiğimi bir daha unutamıyorum.Saçının yüzünün sağına düştüğü o anları ezberliyorum,hepsi birbirinden farklı ama.Birinde başka bir kıyafet giyiyordun, bir başkasında farklı bir şeyden konuşuyorduk.Çayı kaç şekerli içtiğini de ezberlemişim.Her çay gördüğümde aklıma o an geldiğinde anladım bunu.İkisi bardağa biri bardağın yanına.Ne olur ne olmaz.Bana baktığın hiçbir an aklımdan çıkmıyor.Bakışların yanlış anlaşılmaya müsait tarafımdan.Bir de niye anlaşılan yanlış oluyor,onu ben pek anlamıyorum.Yine de ezberliyorum ve hayatımda ilk defa ezberlemek hoşuma gidiyor.Çünkü sen okuduğum en güzel kitapsın.

Bir de ne demiş Nazım
"durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin;
sırrını her gün bir parça veren,
fakat hiç bir zaman,
büsbütün teslim olmayacak olan..."
Bakışların antika pikaplardan kaplama
Sözlerinle bugünün kadınısın.

Olsun,Yine de yazdık bişeyler

Rüzgarlı bir ocak gecesi
Çiseleyen yağmurun altında dururken
sen ve ben
montlarımızın ceplerine tutunmuşuz can havliyle
titriyoruz!
buna rağmen iki beden uzak duruyor...

ellerinin sıcaklığına ihtiyacım yok
sen göğsümün ortasında yanıyorsun
etrafımız sessiz ama duymuyorum
hep bilmediğim adamları anıyorsun

ben çoktan karıştırır olmuşum
yaktığım sigaradan çıkan dumanla
ciğerimden gelen buharı
hangisi bana ait gerçekten?
ve paylaştığımız bir şişe şarabın başı dönmüş
bir oradan bir buradan gelen
çakırkeyif öpücüklerden...

bakarken gözlerinin içine şimdi derdim
şimdi çekip gitsem benim için ne hissederdin?
seslenir miydin arkamdan kaybolurken gecenin
lacivertliklerinde?..
bana ihtiyacın olduğunu anlayarak
çıkarır mıydın adımı dudaklarının arasından?
akar mıydı gözyaşın gökle beslenmiş toprağa?
ama belki,belki de hiçbir şey demezdin
bakar geçerdin boş boş ruhunu bir yerlerde
unutmuş gibi..
Zaten hep bu ihtimaldi beni yerime çivileyerek
sessizce şişenin dibini görmeyi bekleten
sonrası klişe bir film gibi;belli
sade bir iyi akşamlar ve hayatım normale dönerdi
unuturdum varlığını gece rüyalarıma girene dek
seni ben
bana ihtiyacın olduğu zaman severdim
rüzgarlı bir ocak gecesi seni ayazdan korumak için
boynuna sarılmış mavi atkın olmayı isterdim..

sanal aleme yansıyan irade beyanlarının sahibi beyinlerimizin IQ'sunun topluca düştüğü bu dönemde nasıl kim olduğumuzu, ne kadar sürede birbirimizi tanıdığımızı, dalga da geçsek bunun bir sınırı olduğunu hatırlamalıyız.
herkesin birbiriyle kardeş olamayacağı aşikar ve doğal, fakat arkadaşlıktan öte de bazı anıları, hisleri paylaşmış olduğumuzu hiç unutmayalım.
a.güzeloğlu

çokta sikimde değil

blogmuş, yazar ismiymiymiş, keşhaneymiş, sikim de değil alsında. buna ikna etmek için sizi ne lazım bilmiyorum; burdan siktirip gitmek mi gerek, tek tek bulup sizlere asıl derdimi anlatmak mı bilemiyorum... bildiğim şeyse az önce bunların hepsinden önemli olan bişey öğreniş olmam; buraya yazılanlara kıyasla dünya üzerinde daha az umrumda olan bişey bulamamış olmam... kimse kusura bakmasın benim gözümde bu "adsız" muabbetinin taşşaktan öte durumu yok, aynı zamanda sanılmasın ki diğerlerine destek veriyorum: onlar daha kötü durumdalar... benim günlük hayata yansıyan problemlerim var ve bunları yaşıycam bi süre sikerim HEPİNİZİ artık... kimse ben sıkıntılarımı halledene kadar beni bunların içine sürüklemesin!

Aslında

Yazmayacaktım ama beni şartlar çok zorladı.

Ben nerde yanlış yaptım derken yanlışınızı fark ettiğiniz aslında çok geç kalmışsınız. Her şey gelip geçmiş siz sadece gözünüzde tozpembe gözlükle etrafı izlemişsinizdir. Mutluyum sandığınızda üzülmüş, üzüldüünüzde aslında daha çok üzülmüşsünüzdür. Mutlu günleri kovalamamış çünkü kendinizi mutlu hissetmişsinizdir. Bu mutluluk anından dolayı da başkalarına da mutlu hissettirmeyi unutturmuşsunuzdur. Artık ne yapsanız boş mutlu anılar geride kalmış mutlu günler geçip gitmiş, kalanları da siz yerin dibine çekmişsinizdir. Elde hiçbir şey kalmayınca çaresizliğin farkına varıyorsunuz işte. Kafanıza vursanız acı, vurmasanız da... Çünkü o kadar çok ağlarsınız ki gözlerinizin ağrısı başınıza vurur. Kusarsınız sürekli kusmak ne kelime ölürsünüz her an. Ama bir şey diriltir tekrar sizi umut. Gerçekten yoksa eğer umut iyi değildir. Çünkü varmış gibi dirilsiniz, sonra tekrar bir ceset daha verirsiniz. Acıtır içinizi her şey, bakışlar, kokular, ufak bi düşünce vucüt bunu savunamaz çünkü savunacak mecali yoktur ruhen yaşıyor bedenen ölü ya da tam tersi ne farkeder. Uyumak istersiniz olmaz, dualar boşa, belkide bir melek gelecek balkabağına çevirecek beni dersiniz ama ne gelen var ne giden yapayalnız içinizde ne olduu belli olmayan bir can. Tek yaşam belirtiniz sürekli kusma, burun akıntısı ve durmayan göz yaşı olur. Anlamak güç artık ki anlama yetisi de yetersiz. Bir aşşağı bir yukarı ne yapıyorum ben. Evet ben dedim ama hani nerde? Yapmak istemiyorum artk belki de yaşamak fazla geliyordur bana üzüntü peş peşe kalbim yorgun tek ilacı var saniyede her şeyi unutturacak ki o daha bir bebek. Yutkunamıyorum ne yapayım kurtulmam zor. Yapmayın arkadaşlar ben yaşıyorum desem de beni takan yok. İçimde kusucak bişe kalmadı. Yeter bu böyle olmayacak hayat enerjimi kusim da olsun bitsin bu iş.

Gerçek Kesit

Burdan küstüğümü sanmasın kimse. Sadece ne kadar mal olabiliriz daha fazla diye düşünüyorum. Gerçekten üst sınırımız bu değil bence. Hep daha fazlasını isteyen, hep daha ileriye giden azgın insan evlatları olarak daha fazla mal olabiliriz biliyorum.

Ama kusura bakmasın kimse ben bunun parçası olmayacağım.Blogu birbirimize deger verip paylasım yaptıgımız yeri, "kurban ettiğinizi" düşünüyorum. Ergen egolarınızın kurban bayramında kutusunda büyük var gençler hissediyorum. Komik oldugunu düşünerek bunları yaptıysanız kardeşlerım gülerken altıma sıçtım bu sebeple kıcımı temızlemeye odama gıdıyorum.Bole dusunun rahatlayalım hep beraber.

Beni süresiz uzaklastıran kardesım, şuan tavana bakıyorum.Götünün tavana vurdugunda bıraktığı izleri inceliyorum. Ufaktan hoşuma gidiyorlar ama üst kattakiler cok rahatsız olmus diye kulagıma geldi bilesin.

Siz burayı gercekten 15 kisi okuyor diye düşünüyorsanız zaten vay halinize. Küfür konusunda bikac yazılanı da okudum. Bence aklı düzgün çalışan herkes blogda yazarken cayır cayır kufur edebileceginin farkındadır goruyorum ki bazılarımız farkında degiller.Saglık olsun. Ben onları oyle de seviyorum.

Kızgın değilim kesinlikle.Kırgınım ama. Ayrıca üzgünüm kardeşlerimin bazılarının GERCEK ERGEN olusları benı uzuyor. GERCEKTEN. İçten ice espri anlayıslarına sikimi sokmak geliyor.Aaa küfür ettim küfürlü yazamıyorduk silsem mi.asasdfghjk.

Hadi size iyi bloglamalar yada mallamalar.

Hepinizi gonulden seven kardesiniz

Kenan.














ben yine bi garip oldum beyler

beyler
1-benim bilgisayarın tırtlığından mı bilmiyorum ama bi anketten bahsedilmiş ben göremiyorum onu neyle ilgili o?
2-amına koyim 21. yüzyılda ergenliği aşmış adamlarsınız yaptığınız hareketlere bak ortalık kaosa sürüklendi.
3-devrim diye gerim gerim geriniyosunuz ama bu devrim mi şimdi?ne kadar dramatize ettiniz secoyu faşo yaptınız aq :) yakışmadı.
4-kimse kusura bakmasın beyler tepkim kimseye değil yanlış olmasın ama ben blogdan biraz soğudum.bi süre kendime blog açıp orda yazcam sanırım.veya metu sözlük diye bişey varmış orda da yazabilirim.beni lütfen ısıtın burdan kopmak istemiyorum.ben bi süre yokum.
5-umarım bu yeni çehreyle güzel yerlere gelinir(nereye gelinmek isteniyo bilmiyorum ama...) ben de ısınırım kaldığımız yerden devam ederiz takılmaya.

beyler...

deneme

1212

Opss

Amına koyim herkesin yöneticiliğini alırken kendi yöneticiliğimi de almışım. Çok kolaymış harbiden. Tekrar yönetici olmaya adaylığımı koyuyorum.

Darbe yapmak bu kadar mı kolay mıydı lan?

Yeni Darbe var. Seco tekrar yönetici. Ben yaptım ben yaptım. Bu işi de sevdim

Hop

Saçmalık lan ama komik bi yandan :D . Yine de söyliim hangi konuda tam olarak anlaşılmışki bu konuda anlaşılsın diyorum. Onun için herhangi bişeyin oylamaya sunulmasına da karşıyım. Keshanedenhikayeler kurulurken herhangi bir oylama yapıldı mı ki şimdi yapılsın? Ama oylama yapıldıında olayın nerelere geldiği açık. İsteyen istediğini yapsın ama söyleyeyim şahsi görüşüm bu yönetim deiştirme modası geçtikten sonra kimse buraya girip bişe yazmaz!
Benim yönetimi paylaşamamakla ilgili bir derdim yok,olsaydı vermezdim zaten.Kenan da olmadığını söylediği için yöneticilik verdim herkese.Burada tepkim anonim yorumun oylanmasını kabul edip sonra oylamada aleyhlerinde oy çıkınca işi çirkefliğe vurup oylamanın facebookta yapılmasına bok atanlara ve ortamın demokratik olmadığını söyleyip yöneticilik isteyenlere. Bunu facebookta talep edip sonra burada devrim havaları atmak niye onu anlamadım,neyin şovunu yapıyorsunuz ki? Sağ tarafa bir tane anket koyunca çok mu demokratik oldunuz? Şimdi yöneticilerden biri o anketi kaldırırsa ne bok yiyeceksiniz?Bir de sirenlerden,taşların yerine oturmasından bahsediyorlar.Sanki paris komününü kurdular amına koyim.

ne de meraklıymışız amk be

biri yönetimi paylaşmak zorunda kaldı diye bok atar öbürü siz yönetemiyosunuz diye bok atar, içten içe ne pislikmişiz hepimiz

Olur da..

şaşırırsınız,faşizanın anlamını bilmeden cümle içinde kullanmayın.Ama yapmazsınız siz di mi?Aferin benim 5 kasım anarşistlerime

SİREN

an itibariyle blog a el koyduk.eski yöneticilerin faşizan tutumlarını gözden geçirmeleri için süresiz olarak yöneticilikten uzaklaştıryoruz.amacımız kimsenin küsmesi veya kızması değildir bu sitenin tekrar herkesi kapsayan bir oluşum olmasını istiyoruz.hayırlı olsun

Buyrun

İstediğiniz boku yiyebilirsiniz,hatta mümkünse benim yöneticliğimi kaldırın,sıçın ağzına mekanın...

bitakım kafalar yaşanmış 21. yüzyılda istanbulda

kardeşlerim.neyin olayını paylaşamadınız?
keşhane diye tabir ettiğimiz okulumuzun en sevdiğimiz yerinin yetkili insanlarından ve müptelalarından biri olarak bu tartışmaları gereksiz görmekteyim.
haklısınız keşhaneyi bilmeli insanlar.ve haklısınız küfürsüz bi blog düşünemiyorum.küfürsüz kendimi de düşünemiyorum.
ama haksızsınız ki yöneticilere bu kadar yüklenmek saçma.yöneticilik dediğin nedir ki kardeşim.adam düzenliyo işte.al sana sana versin sen yap.ama sen onun kadar uğraşacak mısın?adam demokratik ortamını sundu olayları sizlerin yorumuna açtı.orda taşşağın binbir alasını çevirdiniz.ayrıca yöneticilik kandil simidi mi lan dağıtalım herkese.ben değilim ve gayet memnunum.yeni yazar alımı da yoruma açık olması da oya sunuldu.gereken kararlar verilir.
küfürlü olup olmaması konusu yoruma açık bile olamaz.ayrıca bu blog öyle 15 kişinin okuduğu bi blog değil.benim arkadaşlarım baya bildiğin okuyo.ama okuyolar diye de tarzımızdan ödün vermek olmaz kardeşlerim.
ayrıca: lan adsızlar bi ad bulun kendinize.banel olmayın lan adam olun adam.hadi cıngar çıkmasın gelcem ben yine dönünce mum gibi göreyim sizi.hadi gömerim paşalar.

keşhaneden "gerçek" hikayeler

başta metafor olarak alınmış bi isim ama gene de bu bayrağın altında yazanların önce keşhane hakkında fikir sahibi olmaları gerekti kanısındayım. benden önce orkunun da dediği gibi olmadı ama olmuycak da değil tabi benden sonra gökhanın diyeceği gibi...

kuşluk

küfür keşhanenin ruhundadır değerliler.hoca korkusundan keşhaneyi es geçenler-----e

adsızlar keşhanenin peşinde

bu bir tatbikat değildir!!11bir..

sanki 15 kişiden fazla okuyomuş gibi çok prestijli ayaklarını bırakın bi kenara da inci sözlüğe dönmesindir, küfür olmasındır bıdısını. madem bizbizeyiz herşey serbest olsun buna karar verende yazardan başkaları olmasın. bizi soğutursanız başımızı sokucak yer buluruz gene peki kim kaybeder?

adsızlar keşhanenin peşinde

baştan yönlendirilmemiş bir tartışma konusuyla yetki meselesinin çözümlenmesini istiyoruz gerekirse bizi ifade edecek yeni bir blog kuracağız
bir yatılı forumu açsam dosyasal boyutta paylaşıma girsek düşünce yazılarını burada paylaşırken daha küçük boyutta aklımıza esen sanattır, genel kültürdür, oyunudur, başka neye kafamız eserse birbirimizi haberdar etsek.hatta önemligüncel gelişmeler; siyasal şeyler bilimsel şeyler tartışmaları falan.ve daha ne eserse
kullanırmıyız ki?

the hole in us.

kendimi suçlu hissediyorum çünkü uzun zamandır yazmıyordum. farklı bir konuda yazıcaktım ama artık sesini unuttuğum acılımın yazdığından yola çıkmak isterim.
sonu nedir bunun, yani gençliğimiz ekran başında mı geçecek bitene kadar?

belki plansızlıktan ötürü sıkılıyoruz. burada planın ögelerinin kalitesi hiç önemli değil çünkü her neyle dolu olursa olsun boş zamanı tattırmaz en boktan plan bile.zaman akar gider. belki deneyse zaman konusuna geri gelirsek, heyecanlı ama asıl gayenin dışına çıktığım zamanlarda ne bileyim spordayken, bi kızı keserken, arabayla hız yaparken, derse hocanın bravo diyeceği bir türden katkı falan yaparken zaman çok hızlı akıyor. asıl gaye dediğim 'ultimate academic and life agenda' ya ulaşmaya hizmet eden aktivitelerde bulunurken zaman çok yavaş hatta duruyor. o zaman da kaçıyoruz tıpkı benim şu an 4 inch kalınlığındaki hukuk kitabımdan kaçtığım gibi. belki de yanlış soruyu soruyorum, hazcı mıyız kral yatılı?

zevke ve eğlenceye düşkünlüğümüz bizi o kadar sarmış ki, nefesimizi hayattan alıp hayalimize veriyoruz. aldığımız yaşam enerjisini gerçek hayattan çalarken, aslında boşluğa harcıyoruz. geçicilere takılıyoruz, zevke olan düşkünlüğümüz belki de acı duymamamızdan geliyor olabilir aslında. duymamızın olasılık dahilinde olduğu acıyı tanımlamalıyız ilk önce.

acı= hazdan uzak kaldığımız her an. biraz epiküros'tan çalıntı oldu, olsun.

devamı vizelerden sonra

Aferin bize

Ne desem boş ne desem faydasız kendimi öle faydasız öle çaresiz hissediyorum ki anlatamam. Ne yapacağımı şaşırmış hatta yapacağım işin amacını sorgular nitelikteyim. Birçok kişi hayat hayatı sorgulamakla başlar dese de ben aynı fikirde değilim hayat onu sorgulamakla biter, solar gider. Çünkü bu durum hayata anlam yükleyemediğinizi ve sizin için şuan da ne kadar boş ve gereksiz bir hal aldığınızı gösterirki. Bu durum genellikle her şeyinizi verdiğiniz bir şeyin kötü sonuçlanmasıyla olur. Sonra bir elinizde rakı önünüzde FM amaçsızca takılırken bulursuzunuz kendinizi.NAapıyorum lan ben sorusunu bile sormazsınız çünkü ne yaptığınız dahi zerre kadar önemli değildir. Tek değer verdiğiniz şey zamanı öldürmektir, doldurmak yerine. Zaman geçiyor ya her şey tamam. Umursamadan hiçbir şeyi arada ufak tefek atar yaparsınız alkolünüz ve paranızın bittiğine işte bu. Sonra deplasmanda lig liderini yendim diye sevin. Aferin bize böle devam...
neden paylaştığımı bilmesem de..
belki şimdi ihtiyacınız vardır
belki sonra ihtiyacınız olur
ne oldum dememeli ne olacağım demeli:)
http://www.aymavisi.org/psikoloji/ego.html

N O K T A

varoluş masturbasyonu arkadaş masturbasyonu aile masturbasyonu aitlik masturbasyonu sanatsal mastürbasyon başarı mastürbasyonu diğeri olma masturbasyonu diğeri de olmama mastubasyonu anarşik masturbasyon fiziksel masturbasyon toplum masturbasyonu reddetme masturbasyonu reddedilme masturbasyonu aşk masturbasyonu seks masturbasyonu elizabet feysbuk masturbasyonu tivitır masturbasyonu masturbasyon yapmam masturbasyonu elektronik alet masturbasyonu kalite masturbasyonu bunu yazma masturbasyonu bunu okuma masturbasyonu siktiretme masturbasyonu yerleri sil mastubasyonu dürümü yeme masturbasyonu
V A R O L M A K

Abi favorileri sen alsana

Ben bi garip oldum.

Kızılay dolmuşunda dolmuşun kalkmasını bekliyordum.Dolmuş tıkabasa dolduğu halde şoför hala bekliyordu götveren.Neyse kalktık gidiyoruz bu arada ben de telefon rehberimle uğraşıyorum.soyisimlerini hatırladıklarımın soy isimlerini kaydediyorum gereksizleri siliyorum.
A harfindeyim.Bi -iki tane görüşmediğim arkadaşımın telefonunu sildim hayatımın ilerleyen karelerinde görmesem de eksiklik hissetmeyeceklerinizden olur ya hani.Ne zamandır da görüşmemişinizdir zaten o dosyayı tekrar açmaya hiç gerek yoktur.Herneyse A harfinde ilerlerken sıradaki isim Ayşe Abla'ydı. Biraz kitlendim açıkçası.Sonra da onu sildim.Aslında onu her öğretmenler gününde arada da kafama esince arardım.ÖSS sonucumu ilk soran oydu.Keşke olsaydı da şimdi yine arasaydım.Ama yapamazdım.Hayatımda ilk defa telefon defterimden birinin adını ölmüş olduğu için sildim.Ve bilmenizi isterim ki gerçekten garip ve biraz çirkin bir duygu.İlk ölen tanıdığım değildi o 99 depreminde okuldan birçok arkadaşım göç etmişti mesela tahta kutuya.Akrabalardan vefat edenler falan fıstık.Ama hiçbiri telefon rehberimde yoktu.Ya o zamanlar telefonum yoktu ya da onlar kayıtlı değildi.Ayşe Ablaya bana bu ilki yaşattığı için teşekkür edemiycem.Tekrar R.I.P.
selametle.

Albert Camus haklı beyler

benimde, sadece normal olmak için ne büyük çaba sarf ettiğimi kimse fark etmiyor...

Atam

Sen gittin ya, şimdi herkesin profil fotoğrafı sana benziycek

Zararlar

Yaşamak ölümün bir parçası vesaire vesaire... bu tarz cümleleri herkes duymuştur pek çok kez. Daha çok soyut ve felsefi bir anlamı var tabi bu cümlenin.Ama yaşamak zarar veriyor bir yandan.Her gün şu bilgisayar karşısında gözlerim kırmızı bir halde otururken kör olma riski taşıyorum.Dinlediğim müzikle ise sağır olma riskini.Yediğim yemeğin içindeki bilimum maddeler kimbilir nelere neden oluyor.İçtiğim sigara zaten ayrı bir dava.Gerçi azalttım bu aralar.İçki içmeye kalksan beyin hücrelerin ölüyor.Desen ki ulan bugün yaşamıyorum yataktan kalkmayacağım,olmaz,o da beyne zarar veriyor.Hadi hepsini geçtim de,sen bana iyi gelmiyorsun...

hayalperest

ne güzel hayaller kurmuştum lan,
ne güzel çift olcaktık, imrendircektik görenleri
falan filan hayallerimden bahsetmiyim şimdi.
aradım açmadın mesajıma cevap atmadın,
ama şunu bilmende de fayda var
gibi bi his var içimde: onlar benim hayallerimdi.
bana aitlerdi. seni ilgilendirmediler hiç
hala da ilgilendirmiyorlar, normal.
hayalperest olduğum kadar
egoistimde galiba çünkü aynı hayalleri
senden önce başkalarıyla kurduğum gibi
gün gelir yerine başkalarını koyarım.
hayal kurmak mutlu ediyor beni sen değil,
bunu öğrenmek zoruna gitmez umarım..
ibrahim tatlıses cover'ım gelsin:
bu şarkımda aşkımı anlattım sana
duymasan sevgilim üzülmem buna
alıştım yıllardır yerine başkasını koymaya
bir tek dileğim var pişman ol yeter

Universiteye kapagı bir atarsan herşey kolay diyenlerin de ta..

Bazen yürümek iyi bazen durmak.

Şu an saatin 7:30'u.Tabiki uyanmadım bu saatte.Az tanıyan da bilir benim uyanma saatin bu değil. Oturuyorum hala sebepsiz.

Benim için simdi en iyi gelen sey; istediğim kliplerden bir liste olusturup izlemek onları.Herhangi bir düşünsel aktivite yapmamak sadece izlemek ve hissetmek. IQyu 0 a çekmek. Kafayı durdurmak.


1. Eminem - like toy soldiers

2. Eminem - lose yourself

3. Eminem - sing for moment

4. Justin Timberlake - im loving it

5. Usa for Africa - We are the world

6. Linkin Park - Somewhere I Belong

7. Craig David ft. Sting - Rise & Fall

8. Amy Winehouse - Rehab

9. A Perfect Circle - Passive (Constantine ost)

10. Avril Lavigne -Im With You

11. Coldplay - Fix You

12. Dave Mathews Band - Crush

13. Guns and Roses - November Rain

14. James Blunt - 1973

15. Mc Hammer - You Cant Touch This

16. Muse - Hysteria

17. Queen -Innuendo

18. Robbie Williams - Eternity

19. The Verve - The Drugs Don't Work

20. 2Pac - I'Aint Mad At Cha


Bonus:

Fikret Kizilok - Inislerim Cikislarim

Mirkelam - Her Gece

MFÖ - Vurgun Yedim


Bunları izledim.Format attım BEYİN BEDAVA. Yarım paket sigara nerdeyse. Kafam yorulmuş kardeşlerim sanırım. Birazdan kulağımdan mavi duman çıkarsa şaşmayın ey dostlar. Hepiminizi çok özledim kardeşlerim son olarak da sunu ekliyorum: Universite okumak da ne zor is arkadas oku oku bitmiyor. universiteye kapagı bir atarsan herşey kolay diyenlerin de ta..


ı am in torino

  1. 1906 yılında krallar vadisinde deyr-ül medine bölgesinde kazı çalışması yapan schiaparelli, burada yeni imparatorluk dönemi mimarlarından kha’nın mezarını buldu. mezarın mühürlenerek kapatıldiğı zamandan sonra ilk kez bir ölümlü mezardan içeri girdi. ve bugün torino müzesinde sergilenen kha’nın ve karısı merit’in yontuları, yatak, sandalye, tabure, masa, sandık, çeşitli kaplar, gömlekler, merit’in makyaj malzemeleri ve bozulmamış halılar bulundu.
    (bizans, 02.05.2002 11:50)
  2. askeri yonde egilim gostermeyip sosyal alanda eski misira faydali olmaya cali$an ramsesin evladi .100 e yakin karde$i daha vardir .
    (aton, 01.09.2002 20:04)
  3. her ne kadar bazı kendini bilmez dilbilimciler kha'nın kitaplara "çift" olarak çevrilmesini sağladılarsa da, halt etmişlerdir. eski mısırda kha'nın insanın doğumuyla beraber vücuda katıldığı, ve öldükten sonra bile vücutta kaldığına inanılırdı. bu inanış mısırda bulunan piramitlerdeki veya diğer mezarlardaki, ölünün yanına konmuş yiyecek,su vs. gibi maddelerin konuş sebebini açıklıyor.kha tanrılarda da mevcuttur inanışa göre, hatta tanrı ra'nın 7 bau (ruh) ve 14 kau (kha nın çoğulu) su vardır. (sweet leaf'e uyarisi için tesekkür ediyoruz tabi ki)
    (chaucer, 06.08.2003 18:17)
  4. eski mısır zamanında "yükselmek" anlamında, güneşe tapım için de kullanılırdı. krallar ve güneş arasındaki bağdır.
    (mago de oz, 26.12.2005 15:02)
  5. ramses in isetten olma oğludur.
    (zeze6, 24.06.2006 14:44)

hani olur ya

hani ulaşmak istediğiniz bişeye ulaşmanıza daha çok vardır ya.işte o durumdan nefret ediyorum.içinde bulunduğum an itibarinden siktir olup gitmek istiyorum.laf salatalarını, çürüme sürelerini es geçmek istiyorum ben farketmeden bitsin onlar.yaşansın sadece güzel kafalar.
herneyse.darlak kafalar da candır.hayatta ulaşılamayacak şeyler vardır.geri kalan herşey içinse tolga ulaş.