ben anarşiyi küçükken televizyonda

izlediğim arjantin haberlerinden öğrendim. arjantini çok severdim ben eskiden negzel derdim. bu futbol laneti benim bu sevgimi nefrete dönüştürdü. arjantin + futbol : veronları maxi lopezleri kily gonzalezleri ve daha nicelerini hangimiz sevmedik ki ama? hak vermişsinizdir umarım. ben futbolu beckhamla sevdim ilk. babadan galatasaraylı olduğum için kendi tuttuğum ilk takım oldu: man utd. hemen hemen o sıralar veron oynuyordu unitedda. git gide sevdim, futbola bağlandım. tabi ki ilgim arttı en önemlisi zidanı tanıdım, del pieroyu öğrendim, totti, lampard, ballack... ama aralarında biri farklıydı: rivaldo. çalımlar, şutlar, özellikle uzaktan goller. derken r9. aktifken izlediğim en iyi üçüncü futbolcu. real madride gittiğinde soğuduğumda yerini dolduramayacağına üzülürken gelmiş geçmiş en iyi futbolcu geldi: r10. futbolun beethoven'ı, picasso'su gibiydi... sonra man utd sonunda beckhamın yerini genç bir portekizliyle doldurdu. muhteşemdi. r10'yla bile yarıştırıldı. sonra irrite bir pigme çıktı. güya r10'nun boşluğunu doldurdu. overrated. cr ile yarışmakta. tabiki çocuk yaşta kafama kazınmış olan maradona pele yarışı. bir gün farkettim ki arjantine nefretle dolmuş, anarşizmden vaz geçmiştim..