Ezberliyorum
Bir de ne demiş Nazım
"durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin;
sırrını her gün bir parça veren,
fakat hiç bir zaman,
büsbütün teslim olmayacak olan..."
Sözlerinle bugünün kadınısın.
Olsun,Yine de yazdık bişeyler
Çiseleyen yağmurun altında dururken
sen ve ben
montlarımızın ceplerine tutunmuşuz can havliyle
titriyoruz!
buna rağmen iki beden uzak duruyor...
ellerinin sıcaklığına ihtiyacım yok
sen göğsümün ortasında yanıyorsun
etrafımız sessiz ama duymuyorum
hep bilmediğim adamları anıyorsun
ben çoktan karıştırır olmuşum
yaktığım sigaradan çıkan dumanla
ciğerimden gelen buharı
hangisi bana ait gerçekten?
ve paylaştığımız bir şişe şarabın başı dönmüş
bir oradan bir buradan gelen
çakırkeyif öpücüklerden...
bakarken gözlerinin içine şimdi derdim
şimdi çekip gitsem benim için ne hissederdin?
seslenir miydin arkamdan kaybolurken gecenin
lacivertliklerinde?..
bana ihtiyacın olduğunu anlayarak
çıkarır mıydın adımı dudaklarının arasından?
akar mıydı gözyaşın gökle beslenmiş toprağa?
ama belki,belki de hiçbir şey demezdin
bakar geçerdin boş boş ruhunu bir yerlerde
unutmuş gibi..
Zaten hep bu ihtimaldi beni yerime çivileyerek
sessizce şişenin dibini görmeyi bekleten
sonrası klişe bir film gibi;belli
sade bir iyi akşamlar ve hayatım normale dönerdi
unuturdum varlığını gece rüyalarıma girene dek
seni ben
bana ihtiyacın olduğu zaman severdim
rüzgarlı bir ocak gecesi seni ayazdan korumak için
boynuna sarılmış mavi atkın olmayı isterdim..
sanal aleme yansıyan irade beyanlarının sahibi beyinlerimizin IQ'sunun topluca düştüğü bu dönemde nasıl kim olduğumuzu, ne kadar sürede birbirimizi tanıdığımızı, dalga da geçsek bunun bir sınırı olduğunu hatırlamalıyız.
herkesin birbiriyle kardeş olamayacağı aşikar ve doğal, fakat arkadaşlıktan öte de bazı anıları, hisleri paylaşmış olduğumuzu hiç unutmayalım.
a.güzeloğlu
çokta sikimde değil
Aslında
Ben nerde yanlış yaptım derken yanlışınızı fark ettiğiniz aslında çok geç kalmışsınız. Her şey gelip geçmiş siz sadece gözünüzde tozpembe gözlükle etrafı izlemişsinizdir. Mutluyum sandığınızda üzülmüş, üzüldüünüzde aslında daha çok üzülmüşsünüzdür. Mutlu günleri kovalamamış çünkü kendinizi mutlu hissetmişsinizdir. Bu mutluluk anından dolayı da başkalarına da mutlu hissettirmeyi unutturmuşsunuzdur. Artık ne yapsanız boş mutlu anılar geride kalmış mutlu günler geçip gitmiş, kalanları da siz yerin dibine çekmişsinizdir. Elde hiçbir şey kalmayınca çaresizliğin farkına varıyorsunuz işte. Kafanıza vursanız acı, vurmasanız da... Çünkü o kadar çok ağlarsınız ki gözlerinizin ağrısı başınıza vurur. Kusarsınız sürekli kusmak ne kelime ölürsünüz her an. Ama bir şey diriltir tekrar sizi umut. Gerçekten yoksa eğer umut iyi değildir. Çünkü varmış gibi dirilsiniz, sonra tekrar bir ceset daha verirsiniz. Acıtır içinizi her şey, bakışlar, kokular, ufak bi düşünce vucüt bunu savunamaz çünkü savunacak mecali yoktur ruhen yaşıyor bedenen ölü ya da tam tersi ne farkeder. Uyumak istersiniz olmaz, dualar boşa, belkide bir melek gelecek balkabağına çevirecek beni dersiniz ama ne gelen var ne giden yapayalnız içinizde ne olduu belli olmayan bir can. Tek yaşam belirtiniz sürekli kusma, burun akıntısı ve durmayan göz yaşı olur. Anlamak güç artık ki anlama yetisi de yetersiz. Bir aşşağı bir yukarı ne yapıyorum ben. Evet ben dedim ama hani nerde? Yapmak istemiyorum artk belki de yaşamak fazla geliyordur bana üzüntü peş peşe kalbim yorgun tek ilacı var saniyede her şeyi unutturacak ki o daha bir bebek. Yutkunamıyorum ne yapayım kurtulmam zor. Yapmayın arkadaşlar ben yaşıyorum desem de beni takan yok. İçimde kusucak bişe kalmadı. Yeter bu böyle olmayacak hayat enerjimi kusim da olsun bitsin bu iş.
Gerçek Kesit
ben yine bi garip oldum beyler
1-benim bilgisayarın tırtlığından mı bilmiyorum ama bi anketten bahsedilmiş ben göremiyorum onu neyle ilgili o?
2-amına koyim 21. yüzyılda ergenliği aşmış adamlarsınız yaptığınız hareketlere bak ortalık kaosa sürüklendi.
3-devrim diye gerim gerim geriniyosunuz ama bu devrim mi şimdi?ne kadar dramatize ettiniz secoyu faşo yaptınız aq :) yakışmadı.
4-kimse kusura bakmasın beyler tepkim kimseye değil yanlış olmasın ama ben blogdan biraz soğudum.bi süre kendime blog açıp orda yazcam sanırım.veya metu sözlük diye bişey varmış orda da yazabilirim.beni lütfen ısıtın burdan kopmak istemiyorum.ben bi süre yokum.
5-umarım bu yeni çehreyle güzel yerlere gelinir(nereye gelinmek isteniyo bilmiyorum ama...) ben de ısınırım kaldığımız yerden devam ederiz takılmaya.
beyler...
Opss
Darbe yapmak bu kadar mı kolay mıydı lan?
Hop
ne de meraklıymışız amk be
Olur da..
SİREN
Buyrun
bitakım kafalar yaşanmış 21. yüzyılda istanbulda
keşhane diye tabir ettiğimiz okulumuzun en sevdiğimiz yerinin yetkili insanlarından ve müptelalarından biri olarak bu tartışmaları gereksiz görmekteyim.
haklısınız keşhaneyi bilmeli insanlar.ve haklısınız küfürsüz bi blog düşünemiyorum.küfürsüz kendimi de düşünemiyorum.
ama haksızsınız ki yöneticilere bu kadar yüklenmek saçma.yöneticilik dediğin nedir ki kardeşim.adam düzenliyo işte.al sana sana versin sen yap.ama sen onun kadar uğraşacak mısın?adam demokratik ortamını sundu olayları sizlerin yorumuna açtı.orda taşşağın binbir alasını çevirdiniz.ayrıca yöneticilik kandil simidi mi lan dağıtalım herkese.ben değilim ve gayet memnunum.yeni yazar alımı da yoruma açık olması da oya sunuldu.gereken kararlar verilir.
küfürlü olup olmaması konusu yoruma açık bile olamaz.ayrıca bu blog öyle 15 kişinin okuduğu bi blog değil.benim arkadaşlarım baya bildiğin okuyo.ama okuyolar diye de tarzımızdan ödün vermek olmaz kardeşlerim.
ayrıca: lan adsızlar bi ad bulun kendinize.banel olmayın lan adam olun adam.hadi cıngar çıkmasın gelcem ben yine dönünce mum gibi göreyim sizi.hadi gömerim paşalar.
keşhaneden "gerçek" hikayeler
kuşluk
adsızlar keşhanenin peşinde
adsızlar keşhanenin peşinde
kullanırmıyız ki?
the hole in us.
sonu nedir bunun, yani gençliğimiz ekran başında mı geçecek bitene kadar?
belki plansızlıktan ötürü sıkılıyoruz. burada planın ögelerinin kalitesi hiç önemli değil çünkü her neyle dolu olursa olsun boş zamanı tattırmaz en boktan plan bile.zaman akar gider. belki deneyse zaman konusuna geri gelirsek, heyecanlı ama asıl gayenin dışına çıktığım zamanlarda ne bileyim spordayken, bi kızı keserken, arabayla hız yaparken, derse hocanın bravo diyeceği bir türden katkı falan yaparken zaman çok hızlı akıyor. asıl gaye dediğim 'ultimate academic and life agenda' ya ulaşmaya hizmet eden aktivitelerde bulunurken zaman çok yavaş hatta duruyor. o zaman da kaçıyoruz tıpkı benim şu an 4 inch kalınlığındaki hukuk kitabımdan kaçtığım gibi. belki de yanlış soruyu soruyorum, hazcı mıyız kral yatılı?
zevke ve eğlenceye düşkünlüğümüz bizi o kadar sarmış ki, nefesimizi hayattan alıp hayalimize veriyoruz. aldığımız yaşam enerjisini gerçek hayattan çalarken, aslında boşluğa harcıyoruz. geçicilere takılıyoruz, zevke olan düşkünlüğümüz belki de acı duymamamızdan geliyor olabilir aslında. duymamızın olasılık dahilinde olduğu acıyı tanımlamalıyız ilk önce.
acı= hazdan uzak kaldığımız her an. biraz epiküros'tan çalıntı oldu, olsun.
devamı vizelerden sonra
Aferin bize
N O K T A
V A R O L M A K
Ben bi garip oldum.
A harfindeyim.Bi -iki tane görüşmediğim arkadaşımın telefonunu sildim hayatımın ilerleyen karelerinde görmesem de eksiklik hissetmeyeceklerinizden olur ya hani.Ne zamandır da görüşmemişinizdir zaten o dosyayı tekrar açmaya hiç gerek yoktur.Herneyse A harfinde ilerlerken sıradaki isim Ayşe Abla'ydı. Biraz kitlendim açıkçası.Sonra da onu sildim.Aslında onu her öğretmenler gününde arada da kafama esince arardım.ÖSS sonucumu ilk soran oydu.Keşke olsaydı da şimdi yine arasaydım.Ama yapamazdım.Hayatımda ilk defa telefon defterimden birinin adını ölmüş olduğu için sildim.Ve bilmenizi isterim ki gerçekten garip ve biraz çirkin bir duygu.İlk ölen tanıdığım değildi o 99 depreminde okuldan birçok arkadaşım göç etmişti mesela tahta kutuya.Akrabalardan vefat edenler falan fıstık.Ama hiçbiri telefon rehberimde yoktu.Ya o zamanlar telefonum yoktu ya da onlar kayıtlı değildi.Ayşe Ablaya bana bu ilki yaşattığı için teşekkür edemiycem.Tekrar R.I.P.
selametle.
Albert Camus haklı beyler
Atam
Zararlar
hayalperest
ne güzel çift olcaktık, imrendircektik görenleri
falan filan hayallerimden bahsetmiyim şimdi.
aradım açmadın mesajıma cevap atmadın,
ama şunu bilmende de fayda var
gibi bi his var içimde: onlar benim hayallerimdi.
bana aitlerdi. seni ilgilendirmediler hiç
hala da ilgilendirmiyorlar, normal.
hayalperest olduğum kadar
egoistimde galiba çünkü aynı hayalleri
senden önce başkalarıyla kurduğum gibi
gün gelir yerine başkalarını koyarım.
hayal kurmak mutlu ediyor beni sen değil,
bunu öğrenmek zoruna gitmez umarım..
ibrahim tatlıses cover'ım gelsin:
bu şarkımda aşkımı anlattım sana
duymasan sevgilim üzülmem buna
alıştım yıllardır yerine başkasını koymaya
bir tek dileğim var pişman ol yeter
Universiteye kapagı bir atarsan herşey kolay diyenlerin de ta..
Bazen yürümek iyi bazen durmak.
Şu an saatin 7:30'u.Tabiki uyanmadım bu saatte.Az tanıyan da bilir benim uyanma saatin bu değil. Oturuyorum hala sebepsiz.
Benim için simdi en iyi gelen sey; istediğim kliplerden bir liste olusturup izlemek onları.Herhangi bir düşünsel aktivite yapmamak sadece izlemek ve hissetmek. IQyu 0 a çekmek. Kafayı durdurmak.
1. Eminem - like toy soldiers
2. Eminem - lose yourself
3. Eminem - sing for moment
4. Justin Timberlake - im loving it
5. Usa for Africa - We are the world
6. Linkin Park - Somewhere I Belong
7. Craig David ft. Sting - Rise & Fall
8. Amy Winehouse - Rehab
9. A Perfect Circle - Passive (Constantine ost)
10. Avril Lavigne -Im With You
11. Coldplay - Fix You
12. Dave Mathews Band - Crush
13. Guns and Roses - November Rain
14. James Blunt - 1973
15. Mc Hammer - You Cant Touch This
16. Muse - Hysteria
17. Queen -Innuendo
18. Robbie Williams - Eternity
19. The Verve - The Drugs Don't Work
20. 2Pac - I'Aint Mad At Cha
Bonus:
Fikret Kizilok - Inislerim Cikislarim
Mirkelam - Her Gece
MFÖ - Vurgun Yedim
Bunları izledim.Format attım BEYİN BEDAVA. Yarım paket sigara nerdeyse. Kafam yorulmuş kardeşlerim sanırım. Birazdan kulağımdan mavi duman çıkarsa şaşmayın ey dostlar. Hepiminizi çok özledim kardeşlerim son olarak da sunu ekliyorum: Universite okumak da ne zor is arkadas oku oku bitmiyor. universiteye kapagı bir atarsan herşey kolay diyenlerin de ta..
ı am in torino
- 1906 yılında krallar vadisinde deyr-ül medine bölgesinde kazı çalışması yapan schiaparelli, burada yeni imparatorluk dönemi mimarlarından kha’nın mezarını buldu. mezarın mühürlenerek kapatıldiğı zamandan sonra ilk kez bir ölümlü mezardan içeri girdi. ve bugün torino müzesinde sergilenen kha’nın ve karısı merit’in yontuları, yatak, sandalye, tabure, masa, sandık, çeşitli kaplar, gömlekler, merit’in makyaj malzemeleri ve bozulmamış halılar bulundu.
- askeri yonde egilim gostermeyip sosyal alanda eski misira faydali olmaya cali$an ramsesin evladi .100 e yakin karde$i daha vardir .
- her ne kadar bazı kendini bilmez dilbilimciler kha'nın kitaplara "çift" olarak çevrilmesini sağladılarsa da, halt etmişlerdir. eski mısırda kha'nın insanın doğumuyla beraber vücuda katıldığı, ve öldükten sonra bile vücutta kaldığına inanılırdı. bu inanış mısırda bulunan piramitlerdeki veya diğer mezarlardaki, ölünün yanına konmuş yiyecek,su vs. gibi maddelerin konuş sebebini açıklıyor.kha tanrılarda da mevcuttur inanışa göre, hatta tanrı ra'nın 7 bau (ruh) ve 14 kau (kha nın çoğulu) su vardır. (sweet leaf'e uyarisi için tesekkür ediyoruz tabi ki)
- eski mısır zamanında "yükselmek" anlamında, güneşe tapım için de kullanılırdı. krallar ve güneş arasındaki bağdır.
- ramses in isetten olma oğludur.
hani olur ya
herneyse.darlak kafalar da candır.hayatta ulaşılamayacak şeyler vardır.geri kalan herşey içinse tolga ulaş.