Yazamadıklarım--Kardeşlik

Altan 7.sınıfa giden ,yawşaklıgı ve popularitesiyle genelde kızlarla takılan,yeri geldiginde arkadaşları üzerinden espriler yapıp kızları güldüren bir çocuktu.tabi onunda bir erkeklerden oluşan arkadaş çevresi vardı ancak bu 2-3 kişiydi.bir gün sınıfındaki diger erkekler internet kafeye çagırmışlardı onlarıda " sizde gelin 2 el counter atarız" diyerek."tamam geleyim "diyen altan akşam arkadaşlarıyla bakırköydeki lama cafe diye tenhadaki bi cafede diger arkadaşlarıyla counter oynamaya gitmişti.oyunları eglenceliydi.tabi altan ve iki arkadaşı pek iyi oynayamıorlardı ancak kendilerini sınıflarının populer ve elit kısmı olarak gördüklerinden her zamanki gibi milleti ezmeye çalışıorlardı " olm pompalıyla uzun menzildeki herife ateş edebilecek kadar mal mısın,sniperin dürbününü açmadan bile vurabiliorm lan seni,off bombayla aldım" gibi laflarla.oyunlarını oynadılar.çıkışta kendi aralarında oyunu tartışa tartışa yürüyorlardı.altan bi ara sınıftaki diger elemanlardan biriyle konuşmaya başladı.tabi konuşmak için en iyi counter oynayan çocugu seçmişti.sonuçta kendini elit olarak görüordu.tartışmaya başladılar oyunla ilgili.biraz arkadan geliolardı yaklaşık 2 adım falan.tartışırlarken bi ara yanlarına 3 tane tinerci geldi.çocuklar "abi 1milyon var mı" diyerek önlerini kestiler.altan cebini ararken diger çocuk " yok bende " diyerek altanı bekledi.altan böyle bi durumla ilk defa karşılaşmıştı ve para arıordu.bilmiorduki eger bir tinerci senden para istiorsa bu zenginligini ölçmek içindir ve üzerindeki paraları almalarıyla sonuçlanır.altan 1 milyonunu çıkarıp verdi.tinercilerden biri bagırmaya başlamıştı.diger arkadaşlarına sesleniordu.diger arkadaşları geldiklerinde 6 kişilik bi grup olmuşlardı.kürtçe " bu çocukta cep telefonu ve para war " dedi para isteyen çocuk digerlerine.altan ise ilerliordu yawaş yawaş arkadaşıyla birlikte.aralarında konuşan serseriler altanın önünü kestiler.altansa artık parasını kaybedecegini anlamıştı.yanındaki çocukla birlikte öndeki arkadaşlarına seslenip yardım isteyeceklerdi.ancak ön tarafa baktıklarında hiç kimseyi göremiorlardı.arkadaşları olayı gördüklerinde depar atarcasına kaçmışlardı ve sokagın bir ucundan bir ucuna kadar kimse görünmüordu.altan parasını kaptıracaktı artık başka çaresi yoktu.ancak tam tinerciler yanlarına geldiklerinde polis arabası o sokaktan girmişti.anlaşılan, polisler ,akşam saatlerine dogru bu tür olaylar yüzünden devriye yapıorlardı.tinerciler geldikleri yere dogru kaçarken altanla arkadaşı rahat bi nefes almışlardı.ve konuşmaya başladılar."bizimkilerin yaptıgını gördün mü ,bi de arkadaş diorz kanka diorz "dedi altan." evet bu yaptıkları adilik "dedi diger çocuk."keşke öyle arkadaşlarım olsaydıki onlarla kavgaya girerken acaba dayak yiyip yemeyecekmiyiz die düşünmek zorunda kalmasam,onlarla kardeş gibi olsam,yemeyigimi paylaşsam,birlikte gülüp ağlasam" dedi altan.çocuk pek bişi demedi bu laflar üzerine.çünkü zaten mahallesinde kardeş gibi gördügü insanlar vardı.ancak o da pek mutlu degildi onlarla kurdugu arkadaşlıktan.konuşa konuşa evlerine gitti çocuklar.yaklaşık 2 yıl sonra altanın diledigi şey gerçek olmuştu ancak yanındaki diger çocuk için.kendini evinde gibi hissettigi bir ortamda gerçek kardeşligin nasıl birşey oldugunu tadan bu çocuk bu ortamı asla unutmayacaktı.bu ortam sayesinde kendine güveni gelmiş,önceden intihar etmek gibi düşünceler aklına gelirken şimdiyse kardeşleriyle yapacagı taşak muhabbetleri ve dalacakları çocuklar gelmişti.

Haa eger altanı soracak olursanız ona ne oldugunu bilmiorm.geçen faceden birbirimizi bulduk.konuştugumuzda ise hala aynı bok oldugunu anladım.ve hala o istedigi ortamı arıordu.

Hiç yorum yok: