Son Mektup

Öykü evin anahtarlarını çantasında ararken Adem O'na klüpten çıktıklarından beri belki de yüzüncü defa "Emin misin?" diye sordu.Öykü sabırsızlıkla üfledi ve "Evet,artık şu soruyu sormayı kes"dedi ve titreyen elleriyle kapıyı açtı.Evin içerisindeki sıcaklık dışarıdan farksızdı.Adem evde kaloriferin olup olmadığını sordu."Bütün paramı sana vereceğime faturaları ödeseydim ev ısınırdı."dedi gerginlikle.Adem bu lafa sırıtmakla yetindi.O'nun sırıttıığını gören Öykü "Bir keşin malsız kalmaktansa donarak öleceğini tercih edeceğini düşünüyorsun değil mi?Aslında haklısın,sırf bunun için annemin mücevher kutusunu çaldım" dedi ve kolundaki morluğu gösterdi.Adem ise "Hadi bırakalım şimdi bunları,nasıl olsa birazdan hepsi son bulacak" dedi.Bundan yalnızca iki saat önce kız O'na bu gece intihar edeceğini söylemiş,ondan birkaç isteği olduğunu söylemişti.Adem en sadık müşterisini kaybedeceğini öğrenince biraz kızmıştı ama O kızın dünyada güvendiği tek insandı ve gencecik kızın çektiği acıları unutması için bu batağa sürüklenmesinden O sorumluydu.Kızın istediklerini yapacağını söyledi.Adem bunları düşünürken Öykü ile salona geçtiler,salon masasının üstünde küçük olmasına rağmen oldukça ağır gözüken kakmalı,işlemeli bir sandık duruyordu."Emanetimiz bu mu?" diye sordu Adem."Evet,adres sandığın yanındaki post-it te yazılı,ona benim için üzülmemesini,benim ise ondan çok özür dilediğimi söyler misin?" dedi kız,duvara yaslanarak yere çökerken."Elbette"dedi Adem kayıtsız bir ses tonuyla,bu arada kızın cebinden bir zamanlar ona kendini koruması için verdiği jileti çıkarttığını gördü."Hemen mi?" diye sordu O'na biraz şaşkınlıkla."Hayır,daha önce öbür isteğimi yerine getirebileceğinden emin olmam gerek,sana söylediğim her şeyi hatırlıyor musun?" dedi Öykü.Adem ise"Çocuğu yarın okulda bulabilirim bunu biliyorum ama anlattığın her şeyi ezberleyecek kapasitede bir insan değilim ben,öyle olsam torbacı olmazdım kızım" diye çıkıştı O'na.Öykü de"İyi o zaman ben söyleyeyim,sen bir kağıda yaz,telefonun yanında kağıt kalem olacak."dedi,elindeki jileti kenara koydu ve bir sigara yaktı.Adem kalem kağıdı getirirken kız kafasını kaldırdı ve"dediklerimi aynen yaz,daha sonra kağıdı ona ver o okusun böylesi sanırım daha iyi olur."dedi."Benim için farketmez." dedi torbacı.Kız konuşmaya başladı"Merhaba Cem.Bu sabah bir insan eğer planlı bir şekilde hayatını sonlandırsaydı son anlarında ne yapardı diye düşündüm.Kendim için cevap vermem gerekirse bu soruya hayatımdaki en önemli insana artık hiç çekinmeden bütün duygularımı açardım.Bu mektubu sana o yüzden yazıyorum.Hani ayrıldıktan 2-3 gün sonra bana bir mesaj atmıştın bana "nasılsın?"diye.Ben hiç iyi değilim be Cem.Ayrıldıktan sonra hiç iyi olamadım.Seninle birlikteyken de acı çekerdim.Bana hep acırdın,bana acıdığın için birlikte olduğumuzu hissettirirdin.Ben ise bir köle gibi bağlanmıştım sana.Daha 18'imdeyken evlenelim demiştim sana,benimle bir hafta dalga geçmiştin.Hiçbir zaman anlamadın bir insanın sana bu kadar değer vermesinin ve her şeyini sana adamasının önemini.Sonra ansızın birgün sadece 'sıkıldığın' için ayrıldın benden.Özür bile dilemedin sanki haklıymışsın gibi.Adeta bana acı çektirmek için zevkle yaptın son kavgamızı.Sevmiştim ben seni şerefsiz!Nasıl yaptın bunu bana?Mahvoldum senden sonra.Ailemi,dostlarımı hayatımı kaybettirdin bana.Şırıngalara,tamponlara bağlattın beni.Fakat artık onlar da yetmemeye başladı.Sonunda bana bunu da yaptırdın.Şimdi ben gidiyorum ama ileride tekrar görüşeceğimizi biliyorum.Çünkü ben alt tarafı bir damar yırttım ama sen bir kalbi kırdın..."Öykü bütün bunları söylerken arada sarhoşluğun getirdiği kontrolsüzlüklerle geveledi,ağladı ve sonunda boğazındaki yumru O'nu susturdu.Adem'e artık vaktin geldiğini yalnız kalmak istediğini söyledi.Adem kağıdı bir zarfa koyduktan sonra salondan çıktı ve kapıyı kapattı.1 saat boyunca kızın yatak odasında kaldı ve can vermesini bekledi.Geri döndüğünde içeriden getirdiği çarşafı kızın üzerine örttü ve bütün gece boyunca aklından çıkmayan sandığa yöneldi.Kapağı açtıktan sonra ise bir anda her şeyi unuttu,çarşafın altından sızıp çamurlu botlarına bulaşan kanın kokusunu bile.Büyük bir heyecanla sandığı kapatıp hızla evden çıktı,kızın son mektubunu,son çığlığını masanın üzerinde bırakarak...

Hiç yorum yok: