Kafamdan ne desem diye geçiriyordum. Havadisleri verecektim, ama ne desem bilemiyordum. Yavaş yavaş yürüdüm. Karşısında durup. "Eee, havadisler nedir? " demesini beklemeden, anlatmaya başladım.
"Valla ne desemki daha doğrusu nerden başlasam, hayatımdaki en güzel gelişmeden başlıyayım. Bir sevgilim var. Adı: Ceren. Benim yaşımda. Aynı lisedeydik, şimdi de aynı üniversitedeyiz. Yok lisede değil, üniversitede başladık. Orası biraz uzun. Önemli olan şuan hayatımda ve mutluyuz birlikte. Sonra kaldım biliyor musn? Evet evet kaldım. Hem de hazırlıkta ama kızma inan yaptım elimden geleni ben de anlamadım neden geçemediğimi. Artık bir dahaki sınavda da deneyecem şansımı ne yapayım. Ona kadar boşum, takılacam öyle ama çalışmayı ihmal etmem merak etme. Ben müzik ve masa tenisinde geliştirim kendimi diyorum. Belki bir takıma yada gruba girerim. Aklıma inan daha iyi bir fikir gelmiyor. Boş olsam da geleceğimi sanmıyorum İstanbul'dan burası uzak ama geldikçe uğrarım merak etme. Şimdilik bu kadar İstanbul'a gidiyoruz. Trafiğe kalmamak için acele etmemiz lazım. 98'de ben 8 yaşındaydım ama hayal meyal hatırlıyorum. O zamandan bu güne çok zaman geçti. Hoşçakal dede."
Dedemin mezarına veda edip ilerlerken arabaya aklımdan acaba duyuyor muydu, ya biz bizde ne olacak, bizi de böyle ziyareten eden olacak mı, ya kaç yıl sonra unutulucaz?
1 yorum:
önceki yorumdada dediğim gibi bırakma bu blogu kardeşim
Yorum Gönder