Not: Çok uzun yazdım. O yüzden ilk bölümü şimdi okuyup geri kalanını daha sonra okuyabilirsin sevgili okur. Evet doğru duydun, bunu yapmana izin veriyorum. Rahatlamış olduğunu hissediyorum okur.
Bölüm 1 (Not) : Bu olaydaki kişi, kurum, dernek, takım, bilgisayar oyunu vb. şeyler tamamiyle hayal ürünüdür. Yani anlayacağınız olay ingilizcedeki " bullshit " kelimesinin türkçedeki anlamı olan " boğaboku " gibi bir olay dır.
Bölüm 2 ( Bir parça sıçmık ) :" Ya kız piçliğine bizim olduğumuzu söylerse " . " Saçmalama olm niye öyle birşey yapsın. ". " Ne bilim ya adamın kollar da faça doluydu gördün mü? " . " Evet büyük ihtimalle uyuşturucu falanda kullanıyordur " . " Olm varya kız piçlik yaparsa büyük ihtimalle bizim cesedlerimizi bulurlar tenha bir çöpı8jlükte, off yanlız filmlerdeki gibi karizma olur lan " . " Olm çöplükte ölü bulunmanın nesi karizmatik, yanında bir parça sıçmıkla mı ölmek istersin yani, saçmalama amınakoyim " . " Ölmüşüm amınakoyim, çok da sikimde ya " . der Ahmet, ve Tevfik le katları çıkmaya devam ederler.
Bölüm 3 ( Olm yandan gidince oyunun bugı var ) :" Sana nasıl taktım kapalıda ( Kapalı= fifa98 deki kapalı saha ) " . " Bırak amınakoyim, oyunun yine bir açığını buldun, atıyosun golleri piç piç. Lan bugün namazı camide mi kılsak sizin burda cami var dimi? " . " Hemen yukarda merkez cami var, gider kılarız ya bi okunmaya başlasın " . " İyi gel de bi rovanş daha atak, bu sefer piçlik yapma da yeneyim seni " . " Tamam, hadi oynayalım " der Ahmet gülümseyerek ve bir el daha
atarlar. Ahmet çakmıştır yine. Zaten ezan da okunmaya başlamıştır. Tevfik ceptelefonunu cebine attığı gibi kapıya yönelir. Tevfik genelde ceptelefonuyla dışarı çıkmaz ancak o gün kendine güveni tam olduğundan ve burası Ahmetlerin mahallesi olduğundan ceptelefonunu yanında taşımakta bir mahsur görmez. Ahmette genelde ceptelefonuyla gezen bir gençtir. Çünkü nedense insanlara, cebinin çalınabilme ihtimaline karşı iş yaparak karizma yapmaya çalışmaktadır. Ancak
o gün telefonunu yanına almaz cami yakın olduğu için. Ve birlikte evden çıkarlar.
Bölüm 4 ( Orospu Çocuğuyla Tanışma ) : " Olm kaç defa diyecem namazda beni güldürmeye çalışma amınakoyim. " . " Ne olcak namazın mı bozulucak cenabet herif " " Neyse, size dönelim de birkaç maç daha atalım, sonra ben eve döneyim. " der Tevfik camiden çıkarlarken. Ancak Ahmetlerin evleriyle cami arasındaki parkın oradan geçerken yandan bir ses duyarlar ; " Hişt gençler " . İkisi de sesin olduğu tarafa dönmemiştir en başta. Çünkü varoşlarda size isminizle seslenilmediği sürece sizi çağıranlara bakmamalısınızdır. Tevfikle Ahmette bu kuralı çok iyi bildiklerinden önlerine bakarak yürümeye devam ederler. Ancak iki adım attıktan sonra Ahmet içinden ' Burası benim parkım, ben mi milletten kaçıcam ' diye dümbükçe bir düşünce geçirir içinden. Ve o tarafa döner.
Bölüm 5 ( Ahmetin gözünden ) : ' Off herif hayvan gibi, inşallah birşey istemez de gideriz amınakoyim ' diye geçirdim içimden . Ancak herifin bizim yanımıza gelmesinden bile bu olayın hayra-alemet olmayacağı belliydi. " Selamun Aleykum gençler " dedi adam. " Aleykum selam " dedik. " Şimdi beyler geçen bu parkta bir kavga oldu, bundan haberiniz var mı ?" Bu parkla ilgili herşey benim kulağıma geldiğinden şaşırmıştım. Çünkü en son 1 aydır parkta kavga olmuyordu doğru düzgün. Tevfik soru sorulur sorulmaz bana doğru bakıyordu. Benden cevap bekleniyordu. " Yoo, bayadır kavga olmuyor burda, ben duymadım " dedim. " Zaten kavga 2 gün önce falan olmuştu, belki ondan duymamışsındır. O kavga benim kız kardeşimle 2 erkek çocuk arasında geçti, ve benim kızkardeşimi hastanelik ettiler. Kardeşimi dün eve getirdik ve çocukların eşgalini ondan aldım. Aynı sizin tarifinizdi " dedi eleman. Çok şaşırmıştım. Çünkü ömrümde bir bayana el kaldırmayan ben şimdi birinin kızkardeşini dövmekle suçlanıyordum. " Yok abi öyle birşey, ben doğru düzgün bu parka bile gelmiyorum " dedi Tevfik. " Bakın beyler benim adım Murat, bu parkta takılırım hep, zaten sorsanız beni de bilirler, muhabbetim falan iyidir. Ama 2 gün önce kızkardeşimi burda hastanelik ettiler " dedi ses tonunu yükselterek. İçimde kendime güvenen bir duygu hakimdi. Çünkü böyle birşey yapmadığımı biliyordum. Ancak bu herife bunu nasıl ispatlayacağımı bilmiyordum ve bu beni aynı zamanda dehşete düşürüyordu. Sanırım adamın yaşı 23-24 civarlarındaydı ve hayvan gibiydi. Adam susmuş bize bakıyordu. İçinden düşünüyordu bir sonraki hamlesinin ne olacağını. Bizse korkudan altımıza sıçacakmışız gibiydik. " Abi biz yapmadık öyle birşey " dedik. Dedik ama dinletemedik.
Bölüm 6 ( Peki Tevfik o sırada ne düşünüyordu amınakoyim? diyenler için ) : ' Ulan şimdi adama ispatlayamayız biz olmadığımızı, eğer bizi bellemişse bu kavga daki çocuklar olarak, siksen kurtulamayız. En iyisi koşarak kaçalım, adam bizi yakalayamaz. Ama o da olmaz ki amınakoyim. Ahmet hayvan gibi, koşamaz bile. Adam hemen yakalar, yakalandığı içinde direk suçlu olduğunu zanneder siker belasını. Off ne yapıcaz şimdi götümüze kayıcak. Sikim senin kafanı Ahmet,
biri seslenince niye bakıyorsun göt herif. '
Bölüm 7 ( Sonun Başlangıcı ve Ahmetin gözünden 2 ) : " Bakın şimdi gençler, bizim evimiz birkaç sokak aşşağıda. Şimdi siz mademki diyorsunuz biz yapmadık, benimle gelip kızkardeşimle yüzleşin. Eğer o derse ki ' abi bunlar değil ' o zaman sizi bırakırım. Herhangi bir piçlik yaparsanız " cebinden sustalıyı çıkaran adam çat diye bıçağını açtı ve devam etti " sizi yakaladığım yerde öldürürüm. Kardeşimin kanını yerde koymam " . Ne yalan söyleyeyim adam bizi çok etkilemişti. Bu yüzden " Tamam abi , gidelim ispatlayalım biz olmadığımızı " dedik ve aşşağıya doğru yürümeye başladık üçümüz. Yolda muhabbet etmeye devam ediyordu Tevfikle adam. Ben pek sesimi çıkarmadığımdan mıdır nedir, bir ara şöyle bir diyalog bile geçti yolda : " Şimdi gençler, sizin adlarınız ne? " " Ben Tevfik abi " " Bende Ahmet " . " Peki nerelisiniz gençler ? " diye devam etti adam. " Ben sivaslıyım abi " dedi Tevfik. " Bende Adıyamandanım ve yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum " demek geldi içimden ama diyemedim tabiki götkorkusundan. " Bende Adıyamandanım abi " dedim. " Aslında sana güvenirim Tevfik , de şu Adıyamanlıya güvenemedim " diyen adam, benim götkorkusunu 3 kat arttırmış, artık söyleyecek söz bıraktırmamıştır. En sonunda adam la birlikte durduk ve dışı kırmızı boyalı bir evin önündeki bahçe duvarında oturduk. " Bakın gençler burası bizim ev. 4. dairede oturuyoruz. Şimdi son kez soruyorum, siz mi dövdünüz lan kardeşimi " dedi ses tonunu yükselterek. " Abi vallahi biz dövmedik " dedim. " Ulan siz o küfürlü mesajları atmadınız mı doğruyu söyleyin. " dedi adam. ' Haydaa, ne mesajı amınakoyim ' diyordum içimden. " Yok abi ne mesajı biz atmadık mesaj falan " dedi Tevfik. " Çıkarın lan telefonlarınızı, bakıcam mesajlarınıza " dedi adam. " Abi telefon yok yanımda " dedim. " Al bak abi telefonum " dedi Tevfik elinde tuttuğu telefonunu göstererek. Adam telefonu eline almaya çalışınca bırakmayan Tevfik " Abi elimde baksan olur mu " dedi. " Bak Tevfik şimdi burda o kadar muhabbet ettik, sen telefonunu bakmam için veremiyor musun " dedi adam. Tevfikde mesajlar bölümünden gelen kutusunu açıp adama verdi. Adam biraz kurcaladıktan sonra " Bakın şimdi gençler bu apartmanın 2 girişi var, ben şimdi şurayı açtırıcam arayıp, 4.kata çıkıp ebruyu sorun, ebru de beni arar siz aşşağı inerken, ona göre bakıcaz artık ne olucak. Ha bide ben aşşağıda bekliyorum, eğerki diğer kapıdan kaçmaya çalışırsanız diye bu telefon bende şimdi " dedi ve Tevfiğin telefonundan bi' numarayı arayıp " Açın şimdi kapıyı " dedi. Bi' kaç dakka daha bizi korkutan konuşmalarına devam eden adam " Hadi gidin şimdi bakalım " dedi.
Bölüm 8 ( Son ) : " Ya kız piçliğine bizim olduğumuzu söylerse " dedim. " Saçmalama olm niye öyle birşey yapsın. " dedi Tevfik. " Ne bilim ya adamın kollar da faça doluydu gördün mü? " . " Evet büyük ihtimalle uyuşturucu falanda kullanıyordur " . " Olm varya kız piçlik yaparsa büyük ihtimalle bizim cesedlerimizi bulurlar tenha bir çöplükte, off yanlız filmlerdeki gibi karizma olur lan " . " Olm çöplükte ölü bulunmanın nesi karizmatik, yanında bir parça sıçmıkla mı ölmek istersin yani, saçmalama amınakoyim " . " Ölmüşüm amınakoyim, çok da sikimde ya " dedim ve merdivenlerden çıkmaya devam ettim. 4. kata geldiğimizde zili çalıp bekledik. Karşımıza bir kadın çıktı. Büyük ihtimalle ebrunun annesiydi. " Abla ebru içerdeyse biz onunla bi' konuşucaz da " dedim. " Ne Ebrusu çocuklar burda Ebru diye biri yok " dedi abla. Tevfikle kısa süreli bir bakıştık. " Telefon " dedi artık olaya uyanan Tevfik . Bense hala mal gibi " Olm yanlış kata geldik galiba çıkalım bir üst kata " dedim. Tevfikse merdivenleri koşakoşa iniyordu. Peşinden gittim ve aşşağıya indiğimde adamı bıraktığımız bahçe duvarında olmadığını gördüm. Tevfikse küfür ediyordu deli gibi. Böyle bir numarayı nasıl yediğine inanamıyordu benim gibi. Bir süre etrafta koşturduk belki buralardadır diye ancak kendimizi yormaktan başka hiçbir işe yaramamıştı bu. Tevfik, çalınan telefonunu ailesine nasıl açıklayacağını düşünürken bense bu numaranın kırkyıl düşünsem aklıma gelmeyeceğini düşünüyordum. Çünkü daha küçücük bir çocuktum
2 yorum:
Bu çocuk neden her hikayesinde ya dayak yiyor veya onla karşı karşıya kalıyor?
Tartışma anarşiye düşkün bi kardeşimizdir kendisi...
Yorum Gönder