Sadece ölüm...

" Duyduğuma göre FortDixon daki görevde büyük bir başarı kazanmışız. "" Hangi birlik gönderildi oraya, 37. piyadeyse kazanmamız normal. "" Hayır 56. birlik gönderildi, yanında Kanada'dan gelen çok sağlam bir birlikle" " Acemiler mi ? " dedi adam büyük bir şaşkınlıkla. " Evet acemiler " diye karşılık verdi kız arkadaşı ona. Tam kız arkadaşına başka bir soru soracaktı ki, önünden hızlıca geçen şeyi farketti ve ona doğru nişan alıp ateş etmeye başladı. Kız arkadaşı da bunu farkedecek ki, o da ateşe başlamıştı o şeye doğru. " Kaçtı mı? " dedi kız arkadaşı. " Evet, kaçırdık " dedi ve ilerlemeye devam ettiler.

Elindeki silahına mı, yoksa zekasına mı güvenerek ilerlediğini o da bilmiyordu. Ancak bildiği birşey vardı ki o da hareket eden herşeyi vurması gerektiğiydi.Kız arkadaşıyla birlikte bu bölgeye gönderilmişti ve amaç önlerine çıkan hedefleri temizleyip, insanların yaşayabileceği güvenli bir üs yaratmaktı. " Güneşin çıkmasına ne kadar var, 2 saat? " diye sordu. " 1 saatten az " dedi kızarkadaşı. " Biliyor musun, en sonunda biz kazanırsak, Alaskaya taşınıp ailemizi kurmaya ordan başlarız diye düşünüyorum " dedi hayallere dalarak. " Bu savaşın sonuna yetişebileceği mizi sanmıyorum " dedi kızarkadaşı gülümseyerek. O da gülümseyerek karşılık verecekti ki karşısında 7-8 yaşlarında olabilecek bir çocuk gördü. O ise şok olmuştu çünkü bu çocuk kardeşine çok benziyordu. Çocuk ona bakıyordu. " Abi, benide öldürecek misin " dedi. Donakalmıştı. Gözlerinden yaşlar gelmeye başladı. " Kardeşim " dedi ona doğru koşarken bağırarak. Kardeşi ise ona doğru gelmeye başlayan adama sinsi bir şekilde gülümseyerek bakıyordu. Elinin işaretparmağını adama doğru uzattı. Tam o sırada " Başka bir zaman, cehenneme git " diye bir cümle ve silah sesi duyuldu. Hırlamalar ve bir " Ahh " sesi . Adam " Hayır, hayırrr " diye bağırırken yere düşmüştü. Kız arkadaşı adamın yanına gelip, elini uzattı. Adamdaki şok artık geçmişti. Kız arkadaşına doğru bakıyordu. " Gel canım, sadece kardeşinin şekline bürünmüştü onlardan biri, biliyorsun ki kardeşin öldü " dedi kız arkadaşı, ona işaretparmağını uzatırken. Adam hala kızın yüzüne bakıyordu. Ve bir silah sesi duyuldu. Kız arkadaşı yere düşmüştü ve ondan uzaklaşmaya çalışıyordu hırlayarak. Ancak yaralandığı için ondan uzaklaşamayacaktı. Adam ayağa kalktı ve kızın yerdeki sürünen bedenine baktı. Silahının namlusunu tekrar ona doğru uzattı. O da tehlikede olduğunu anlayacak ki bu sefer adamın annesinin şeklindeydi. " Oğlum, yardım et bana " diye bağırıyordu. Ancak adam artık bu numarayı yutmayacak kadar akıllanmıştı. Ve ateş etti. Bundan sonrası o yaratık için ölümdü. Sadece ölüm...

Flashback-1:
" Sana kaç kardeşin var diye sordum asker " dedi kız. Adam ise en sonunda kafasını kaldırdı, gözünden süzülen yaşları sildi ve " Kardeşim yok komutanım " dedi.

Flashback-2:
Yaratık, işaret parmağını adama doğru uzatmıştı. Kız ise o sırada bunu gördü ve silahının namlusunu o anda yaratığa doğru uzattı. Arkasından yaklaşan diğer bir yaratığı fark etmemişti. " Başka bir zaman, cehenneme git " dedi ve ateş etti. Tam o sırada belinde soğuk bir şey hissetti. Gözbebekleri büyüdü. Ve bir" Ahh " sesiyle yere yığıldı. Bundan sonrası ise o kız için ölümdü. Sadece ölüm...


Olayımız bir amerikan filminde geçse büyük ihtimalle yukarıdaki gibi sahneler izleyecektiniz. Ancak bu olay sizin de tahmin ettiğiniz gibi Türkiye de geçiyor ve şöyle oluyor :


" Duyduğuma göre bizimkiler geçen yine çakmış " dedi Cemal, arkadaşı Semihe. " Evet ya, amlarına koymuşuz. Hemde arada Amerikan yardımcı birliklerinede kaymışız " dedi Semih. " Neyse onu bırakta, şimdi karşına tek kollu Jessica Alba yla, iki ayağı da kopmuş Angelina jolie çıksa, hangisine çakarsın? " dedi Cemal. " Angelina Jolie tabiki abi " dedi Semih. Cemal aldığı cevaptan memnun olmamış olacak ki " Peki Angelinaya çakıcaksın ama Brad Pitte de sakso çekiceksin " dedi. " Hmm, Angelina ayaklı mı ayaksız mı ? " dedi Semih. " Ayaksız " . " Olabilir aslında ya " dedi Semih. Ve ilerlemeye devam ettiler. Yanlarından onları dinleyerek yürüyen yaratığı farkedemiyecek kadar koyu abaza muhabbeti yapıyorlardı.
Bir ara muhabbet o kadar derinleşmişti ki, karşılarına çıkan adamı da farkedemediler. " Öhhö, öhhö " dedi kendisini duymalarını isteyen adam. Semihle Cemal adama doğru nişan aldılar. Cemal önde olduğundan adamın suratını daha net farkedebiliyordu karanlıkta. " Hasan ? " dedi Cemal. " Evet kardeşim, benim Hasan "dedi karşılarındaki adam. ( Hasan, Cemalların mahallesindeki adamlardan biriydi. Zamanında kardeş gibi olmuşlardı bu iki dost ) " Lan piç en son 1 milyar borç takıp İstanbula gittin, bide hala karşıma çıkıyorsun " dedi Cemal. " Kardeşim benide öldürecek misin? " dedi adam. " Amına bile koycam rspuçocugu " dedi Cemal.Karşısındaki bunu duyunca hızlıca başka bir şekile büründü. Bu sefer Cemal karşısında Angelina Jolieyi görüyordu. " Allahımm, sana geliyorum " diye bağırarak Angelinaya doğru koşmaya başladı. Ordan başka bir ses duyuldu. " Başka bir zaman, amınakoduğummm " ve iki el silah sesi. Cemal sırtında bir serinlik hissediyordu. Serinlik ve acı. Yere düşmüştü. Arkasından arkadaşı Semih Angelinaya doğru koşturuyordu " Benim olacaksın Angelinaa " diye bağırarak. Angelina ise o sırada sinsice gülümseyerek işaret parmağını adama doğru uzattı. Adam ise hala abazan gibi koşturuyordu. Angelina başparmağını bir mızrakmışçasına adama doğru tutuyordu. Adam ise abazanlığından hiçbir şeyi farketmemişti. Angelinanın karşısına gelince " Benim olacaksın demiştim " diye bağırdı ve tam Angelinanın üzerindekileri yırtmak için harekete geçerken Angelina ona parmağıyla dokundu. " Cilveleşme kız " cümlesi adamın ağzından çıkan son cümle oldu. Bundan sonrası ise o adam için ölümdü. Sadece ölüm...

Hiç yorum yok: