Yancılık ve Monoton Hayat

"Ooo naber " diyerek gördüğüm arkadaşın yanına oturdum.Oturdukları masa çok kolpadan bir masaydı.Yani kolpadan derken oturanlarda insanlık adına pek bir şey yoktu.Biri pek fazla konuşmayan ama grubun taşaklılarından, biri gruptaki esprileri, şakaları yapan grubun aynı zamanda yawşağı olarak adlanrılanlarından, biri biraz iri olup her tarafından karamsarlık akan, diğeri tam olarak çözümleyemediğim, ancak yeni tanıştığı biriyle konuşacak kadar nezaket sahibi olan, sonuncusu da benim arkadaşımdı.Masaya giderken pek fazla siklenmeyeceğimi, hatta birinin bir işi çıkıp giderse yerine batağa devam etmek için oturduğumda garip durumların oluşacağını bile bile gitmiştim.Ve tam da düşündüğüm gibiydi.Ancak diğer masalardan farklı olan şey burdaki insanların neredeyse hepsinin metal, rock gibi dalgalarla ilgilenmeleriydi.Hatta biri rap bile dinliyordu.Ve diğer masalardaki gibi burda dönen muhabbet karı kız yada sansürsüz olarak söylersek sex, porno gibi şeyler değildi.Aynı zamanda burdaki elemanlarda küfür falan ediyorlardı.Ancak burda edilen en ağır küfür 'siktir git' ti.Ve ben bu masaya yancı olarak katılmıştım.Sonuçta okulda pek fazla kimseyle takılmadığımdan ve 4 saat sonra ilk dersim başlayacağından can sıkıntımı gidermem gerekiyordu.Onlar batağa devam ederken bende onları izliyordum.Rap dinleyenle muhabbet etmek istiyordum.Sonuçta ortak bir noktamız vardı.Ancak şekil ve şemalinden anladığım kadarıyla karamsar bir yapıya sahipti.Kafedeki televizyonlardan birinde cezanın bir klibi çıkınca "aa bunu biliyorum bu 'Ne Benim' klibi" dedim."Evet" dedi rapçi olan çocuk.Bana baktı sonra.Sonuçta pek fazla rapçiyle karşılaşmıyordu ve bir rapçi görünce hemen bakıp tanımak istemişti galiba."Sende kolpa rapçilerden misin" dedi zoraki bir gülümsemeyle.Bunu ciddi bir şekilde söylerse belki de beni korkutacağını düşünüyordu ki büyük ihtimalle korkuturdu."Nasıl yani kolpa rapçi" dedim."Cezanın hangi parçalarını biliyorsun" dedi."Farkvar hmmm bir de sonunda çok hızlı söylediği bir tane vardı onu hatırlıyorum" dedim heyecanlı bir şekilde."Holocaust" dedi bu sefer acıyan gözlerle bakarak."Evet sende kolpa rapçilerdensin" diyerek devam etti.Ne diyeceğimi şaşırmıştım.Masadaki diğer çocukların sikinde bile değildik zaten.Hem onlar metalciydi, hemde ne beni ne onu sikliyorlardı.(Gözlemlediğim kadarıyla o da yancıydı masada.Ama bunu gözlemlemem yemeğini yiyipde yanımızdaki masada tek başına oturan elemanın gelip rapçi çocuğun yerine oturmasıyla gerçekleşti)."Geldim, batırmadın dimi?" dedi rapçiye."Yok amınakoyim ne batırması" dedi rapçi.Bu küfürle birlikte masada oturan diğerleri irkildiler.Sanki ömürlerinde bu küfürü hiç duymamış da ilk defa duymanın verdiği hayret duygusuyla şok olmuş gibi rapçiye bakıyorlardı.Rapçinin pek sikinde değildi ve o da diğerlerinin gereksiz adamlar olduğunu biliyordu.Oturmak için yan masaya geçti ve çantasından penguen dergisini çıkarıp okumaya başladı.Arada kopuyor, koptukça yanında oturan deniz adlı arkadaşına komik karikatürleri gösteriyordu.Gittim yanına oturdum. "Merhaba, bakabilir miyim dergiye?" dedim."Hayır" dedi hiç beklemediğim bir şekilde.Şaşırmış bir şekilde ona baktım."Dergiyi piç etmekten hiç hoşlanmam, aynı zamanda bitirmeden başkalarına da okutmam" dedi sanki prensiplerinden birini söylüyormuşcasına. Dergiyi bitirmesini bekledim.Bitirince "okumak istiyor musun" dedi."Olur" dedim.Onla takılmak istiyordum nedense.Ancak o sanki arkadaşı olsun istemiyordu, yada karamsar olduğundan bu şekilde davranıyordu.Belli ki o da bu masadaki heriflerin gereksizliğini, geri kalan masalardan çoğunun elemanlarının abazanlığını, nadir de olsa bazı masalarda iyi insanlar olduğunu biliyordu.Ve yaşamdaki nedensizliği bilgisayar oyunlarıyla, amerikan dizileriyle, yada birilerinin milyarlar kaldırmak için yaptıkları filmlerle dolduramayacağını, bunun için gerçekten samimi dostluklara ihtiyaç olduğunu, ve yancılık gibi rezil bir durumla bu işlerin yürümeyeceğini biliyordu.Ve genelde masalardaki insanlarla ilgili söylenecek en son şeyler samimilik içtenlik gibi şeylerdi..Zaten çoğu masada insanlar hem çok çılgın, hem de çok sakin yada hem çok abazan,hemde çok entel yada hem çok şımarık, hemde çok katı olabiliyorlardı.Kızlı erkekli ortamlarda insanlar entel ve sakindiler. Ancak hemcinsleriyle birlikteyken abazan ve coşkulu olabiliyorlardı. .Yani karakterlerinde samimilik gibi doğal ve saf birşeyin olmayacağı aşikardı.Yan masadaki Denizin "Ahmet, siyah giysiler giymeye devam edip karamsarlıkda ısrarcı olacak mısın?" diye gülerek sorduğu soruyla kafamı Denize çevirdim."Bundan sonra böyle artık, içimdeki nefreti, karamsarlığı, kötülüğü engellemeye çalışmayacağım. " dedi rapçi.O gülmüyordu ve belli ki aradığı şeyleri yeni yeni bulmuştu...

Hiç yorum yok: