Aşk yok artık

-"Bi baktım ne kagıdım var ne kalemim sik gibi kaldım"

-"Harbi mi? Hehe"

-"İşte sonra yine kopya çekmeye çalıştım tabi göstermiyor önümdeki kağıdını, çocuğu arkadan dürtüm falan, yine olmayınca tehdit ettim tabi tırstı çocuk göstermek zorunda kaldı"

Bu konuşma olurken bende yan taraftaki masada oturmuş, nefsime yenik düşerek aldıgım pizzamı yiyordum.Onlar konuşurken ben gülüyordum.Çünkü klasik konuşmalardı bunlar.Hatta söylenenlerin çoğu gerçekleşmemiştir bile.Kafama takılan şeylerden biriyse niye birine yawşamak için bu şekilde bir diyalog geliştirirsin ki.Sonuçta kız ne diycek bu dediklerinin üstüne?Bir de arada küfür ediyorsun.Çok samimi oldugun kız arkadaşlarından biri galiba.Sinirlenmiştim.Anlamadım neden böyle beni ilgilendirmeyen bir konu hakkında sinirlendiğimi, ancak harbidende sinirlenmiştim.Üstüne dinleyen kızın konuyu devam ettirmesi sinirimi kat be kat arttırdı.

-"Evet ya bende öylelerine sinir oluyorum.Bizim sınavda da önümdeki kaşar bana göstermedi kaldım öyle sınavda"

Artık erkeğe gidip bir tane vurarak, hırsımı, sinirimi dışarı çıkarmak için dayanılmaz bir istek duyuyordum.Ama durup düşündüğümde neden sadece erkeğe bu kadar sinirlenmiştim.Yani pek fazla kimseye yawşamıyorum diye başka yawşayan birini gördüğümde hep böyle mi olacaktım.Aklıma başka örneklerde geldi.Mesela basketle o kadar uğraşmayan biri başkası kötü bir atış yaptıgında hemen eleştirir.Futbolda da aynı durum geçerlidir.Sonra kendi kendimi sakinleştirip evime gitmek için durağa gittim.Metro geldiğinde hızlı hızlı ilerleyip yer bulmak için çırpınmak yerine hemen koltukların olmadığı bölüme ilerledim.Koltuklar için hızlı ilerleyenlere kınayan gözlerle bakmaktan kendimi alamadım tabi.Bir erkeğin boş bir koltuk gördüğünde kız arkadaşına gösterip " otur " diyişini ve kızın kabul etmeyip birlikte durmak için oturmadığını görünce gözlerimi onlara çevirdim.Etraftaki kimseyi görmeyen bu çift o kadar birbirlerini seviyorlardı ki metrobüste birbirlerini öpmeden duramıyorlardı.Ama bu durum abazanlıktanda olabilirdi.Evet evet kesin abazanlıktandı.Ya da ben kendimi kandırıyordum bu şekilde.Evimin durağına varıp indim ve bu şekilde düşüne düşüne yoluma devam ettim.Eve vardığımda üzerimdeki negatif enerjiyi, yorgunlugu, siniri atmak için babamdan aldığım goran bregoviç cdsinden ederlezi parçasını açtım.Gerçektende insana rahatlık veriyordu bu tür parçalar.Hatta beni aşkla ilgili düşünmeye itecek kadar etkiliydi bu parça.Nedendir bilmem hep onu hatırlıyordum bu parçayı her dinlediğimde.Belki tekrar denersek, belki bu sefer ben çabalarsam, belki de bu sefer düşüncelerim değişmiştir diye diye kendimi gazlayıp mesaj bile yazıyordum. Ancak bu gazlar hep " Ne olucak yav , böyle şeylere şu anda ihtiyacım yok ki" gibi düşüncelerle gidiyordu.En sonunda cesaretimi toplayıp send message a bastım.Mesaj gitti ve cevabı bekledim.Yazdıklarım tekrar deneyelim gibisinden şeylerdi.Ancak cevabı beklemeye dayanamıyordum. Daha 2 dakika olmuştu ve ben cevap gelmiyor diye keşke atmasaydım diye pişman olmuştum.Pişman olmamın sebebi karşılık alamayacak olmamdan korkmamdı büyük ihtimalle.Ya da asıl sebebi bu tür şeylerle uğraşmak istemememdi.Evet evet bu tür şeylere şu an ihtiyacım yok zaten diye düşündüğüm sırada winampın İbonun parçalarından birine başlamış oldugunu farkettim.

Hiç yorum yok: