Sacrifice

"Ne işi bu?" dedi. "Ya önemli bir iş sonra anlatsam" diye bir geçiştirmeye çalıştım.Onu tekrar ekicektim.Belki de aramızda dönüşü olmayan bir boşluk yaratacaktı bu.Ama pek takmıyordum nedense.Güzeldi, çekiciydi, hatta bende biraz da olsa hoşlanıyordum.Ama her zaman benim için ailemden ve kardeşlerimden sonra gelecekti.O yüzden hep kavga ediyorduk.Kıskançlık duyuyordu.Her görüştüğümüzde " geçen sefer biriyle mi buluştun " "kızın adı ne" "beni aldatıyor musun" gibi sorular soruyordu.Nedense benim içimdeki saflığa inandığından her seferinde ne desem anlayışla karşılıyordu.Ve bu yüzden her daim birbirimize şans verebiliyorduk.Ama her "eski okulumdan kardeşlerimle görüşücem" deyişimde "beni onlara tercih mi ediyorsun " diyordu. Büyük ihtimalle içinden " tabiki beni tercih ediyorsun " diye geçiriyordu."Tabiki kardeşlerimi tercih ediyorum, seni onlar için ekiyorum salak" diyordum bende içimden. Bu iş de öyle bi işdi.Yine ekicektim onu.Ankaradan gelen kardeşimle birlikte takılacak,hatta akşamında orada kalacaktım.Ama daha önceki günde onu ektigimden biraz tırsıyordum.Bu sefer harbiden çok kötü tartışabilirdik.Neyse, bi dahaki görüşmemizde ona kendisini özel biri gibi hissettiririm,beni affeder heralde diye düşündügümden "ya önemli bir iş sonra anlatsam" lafımdan sonra hemen "bu pazar söz buluşucaz sana bir süprizimde var" dedim.Kızlar süprizlere bayılırdı.Ve bu şekilde onu meraklandırıp asıl tartışmadan düşüncelerini uzak tutacaktım.Ki işe yaradı da."ne süprizi bu?" dedi gülerek."ee süpriz bu söylenmez" dedim.Ama ne süprizi oldugunu bende bilmiyordum. bişiler yaparız ya dedim içimden.belki altın yada gümüş bir kolye, belki sade bir gül, yada güzel bir mekanda başbaşa geçirilen birkaç saat.Yada bunların hepsi.(Bu abartı oldu biraz)Neyse cımartesi hallederim bu süpriz olayını diyip kardeşlerimle buluşmaya gittim.Güldük, eğlendik, yedik, içtik.o gece dışarıda kardeşlerimle kaldım.cuma günü eve dönmüş, yapacagım süprizi düşünüyordum.neyse yarın dışarı çıkarım bakarım bişiler dedim.Yarın yani cumartesi geldiginde eski okulum kabataşda pazar kahvaltısı oldugunu hatırladım. Bir de bunun üstüne kardeşlerimle olacak olan maç iptal olmamıştı. Bunların üstüne biraz düşündüm.Daha sabahdı ve ertesi güne kadar bir çözüm bulmalıydım. Ne yaparsam yapayım olmuyordu. Yine ekicektim galiba. "Hadi hazırlanın gidiyoruz" diyen babamın lafıyla düşüncelerden uzaklaştm."Nereye gidiyoruz" dedim. "Tekirdağa" dedi babam."Yine mi. Benim haberim niye yok" dedim. "Sen zaten gelmiyorsun niye sana haber werelim" dedi babam.Aslında haklıydı da. Bayadır ailemle bir yerlere gitmiyordum. Bu düşünceler içindeyken aklıma gelebilecek en harika fikirlerden biri geldi. Ailem gidince onu eve çağıracaktım. "Yarın yerine bugun buluşalım, çok sabırsızlanıyorum,hem evde boş " dedim telefonda.Güldü."Tamam o zaman geliyorum" dedi.Geldiginde hemen içeri buyur ettim. Ben gülümsüyordum ama o bu sefer ciddi bir ifade takınmıştı. Belli ki tartışacaktık. "Yarında dışarıda sinemaya falan gideriz dimi " dedi. Yarın bir işimin olacagını anlamıştı galiba. "Bak bende çok güzel filmler var. Laptopdan izleyelim birlikte şimdi hem evde kimse de yok " dedim daha da yawuşak bir sırıtışla. " Yarın işin mi var " dedi. "Boşver şimdi bunları yarına degil şimdiye bakalım " dedim.Ama belli ki o daha tartışma limitini doldurmamıştı." Tamam o zaman canım, ee süprizin neydi " dedi. Bu sefer gülümsüyordu o da. Ama benim suratımdaki gülücük gitmişti. Süpriz olayını unutmuştum. Hızlı düşünmem gerekiyordu. Ne yapmalıydım acaba. "Süprizim buydu" dedim arsız bir şekilde. " Seninle başbaşa zaman geçirmekdi. Ayrıca bizim için özel olarak şarap aldım. Birlikte içeriz." dedim.Şarap olayını da iyi uydurmuştum. Bunu uydurmamın sebebi onun bira haricindeki içkileri sevmemesiydi.Zaten birayıda sırf birlikte takıldıgımız için içiyordu. Yoksa alkol seven biri degildi. "Şarap sevmem ama madem özel olarak almışsın içerim o zaman canım benim" dedi. 'Hasssiktir' dedim içimden. "Tamam canım sen takıl ben mutfaktan bişiler getireyim" dedim. Mutfağa girdim ve hemen etrafı aramaya başladım. Aklımdaki şey vişne şuyu ve birayı karıştırmaktı.(vişnesuyu ve bira kadar iğrenç bir karışım yok sakın denemeyin) Buzdolabına baktım. Bir meyvesuyu kutusu vardı. Elime aldım ve boş oldugunu anladım. Kesin Osman bitirmişti. Aramaya devam ettim. Altta babamın bira zulasından bi tane birayı aldım, elimdeki bardağın yarısını doldurdum. Şimdi meyve suyu bulmak lazımdı. İlkokula giden kardeşimin beslenme çantası gözüme takıldı. 'Annem meyvesuyu da koyuyordur kesin' dedim. İçindeki küçük meyvesuyu kutusunu görünce rahatladım. Hemide vişnesuyuydu. Ohh kurtarıcam durumu galiba dedim. Bira-vişnesuyu içkilerimizle birlikte bi tabağa biraz cips koyup içeri gittim. O televizyonun karşısında beni bekliyordu. İçeri girişimi görünce " İlerdede böyle şeyler yaparsın dimi canım " dedi gülerek. İlerisi için aklındaki şeyin baya bi ileri oldugunu tahmin ediyordum. " Tabiki aşkım " dedim.Bu aşkım kelimeside hiç bana gitmiyordu nedense. Biviş(Bira-vişne)(yeni aklıma geldi bu isim)den bir yudum içti. Yüzünü ekşitti. "Bira gibi bu ya ne biçim şarap bu " dedi. " Ee özel şarap" dedim gülerek.Biraz daha birlikte takıldık. içerdeki masanın üzerindeki laptopdan gelen dıdıdıt sesleri bizi böldü. Yarınki buluşma için kardeşlerim msnden soru soruyorlardı. "Kimle yazışıyorsun " dedi hemen laptopın başına giderek. Kıskançlıgı tutmuştu yine. "Yarın ,eski okulundaki kardeşim diye bana anlattıgn insanlarla mı görüşceksin, bu yüzden mi benle buluşmayacaktın" dedi. Artık uğraşmaktan, tekrar tekrar denemekden bıkmıştım. "Evet bu yüzden " dedim.Sinirli bir şekilde bana bakıyordu.Belkide başka bir yalan uyduracagımı, bir akrabamın hastalıgını yada üniversitemle ilgili bir durumu söyleyecegimi bekliyordu.Hiç birşey söylemeden bakıyorduk birbirimize.Durumun kötüleştiginin farkındaydım." Kardeşim dedigim insanlar onlar, ayrıca hepimiz erkeğiz, ne diye böyle kıskançlık yapıyorsun" dedim.Bu laflarımın onu biraz düşünmeye sevk etmesini bekliyordum.Ki bekledigim gibi de oldu.Ancak düşünüp sora sora "Benden degerli mi yani onlar" sorusunu sordu. Gülümsedim. "Sence" dedim. Gülümseyişim yawşakca bir karşısındaki ezme sırıtışıydı. Ancak onun , tam aksine, kendisini daha önemli görebilecegini tahmin edebiliyordum. Ve öylede oldu." O zaman onlarla benim aramda bir seçim yap, ya boş oldugun günler hep benle buluşursun yada ayrılalım " dedi.Bu sorunun cevabı çok önemliydi. O ise bunu öyle bir sormuştu ki bekledigi cevap "Tabiki seni seçiyorum canım benim" di. Ama olumsuz bir cevap alacaktı. Ben bu sırada sadece karizmatik bir cevap düşünüyordum. Sonra facebookta birinin paylaştıgı bir videoda duydugum bir söz geldi aklıma.Eee ben durur muydum hemende yapıştırdım cevabı "Kendine hiç şans vermiyorsun canım"

Hiç yorum yok: