Kasıklardaki Ağrı 2

On sekiz yaşına daha iki gün önce basmıştı. Doğum günü partisi pek büyük değildi ama on sekiz yaş bundan sonrası için ona büyük olasılıklar sunuyordu. O da bu olasılıkları gerçek kılabilmek için ailesinden doğum günü hediyesi yerine para istedi. Ailesi de hediye zahmetinden kurtulmak ve oğullarının doğum gününde onu kırmamak için bu isteği kabul ettiler. Artık hem on sekiz yaşında hem parası olan bir gençti ve kendi adını temize çıkarma zamanı gelmişti. Hemen aldığı parayla eskiden sadece camından bakabildiği, içierdeki masada oturan o tonton hatun tarafından sürekli kovulduğu o geneleve gitti. Bu sefer başı dik girdi içeri. Kadın yine suratsız bir şekilde bakıyordu. Bu sefer bütün o soruları hem parasıyla hem de kimlik kartıyla bertaraf edip içeri girdi. Kadın eliyle iki numaralı odayı gösteriyordu. İki numaralı odaya girdi. Uçkuru kaskatı durumdaydı ve çok ağrıyordu. Bu sefer de karşısındaki orospu suratsızdı. Yine de biraz sonra yaşayacağı şeylerin hayali onu bir tanrıça gibi görmesine sebep oluyordu. Son bakir anlarını yaşıyordu. Bakirliğini kaybedecekti ama buna hiç üzülmüyordu. Kızlarla erkekler arasındaki en büyük fark bu herhalde diye düşündü. Sürekli sırıtıyordu. Orospu onun acemi olduğunu ilk bakışta anlamıştı. Onu aldı yatağa uzandırdı. Sonra kucağına oturdu. Çocuk uçkurunda o sıcaklığı hissedince sırıtışı yerini hin bir gülüşe bıraktı. Kendisini dünyanın efendisi gibi hissediyordu. Kadını aşağısına almaya çalıştı gücünü kanıtlamak için başaramadı. Göğüslerine uzandı hemen dokundu. Dokunduğu anda bir tokat yedi. Burda efendi benim diyordu adeta orospu. O da buna hiç direnmedi kabul etti. Gözleri kaydı, kendini bıraktı. Kendine geldiğinde dışarda yürüyordu ve uçkuru hala kaskatıydı. Çok kısa sürmüştü. Oysa bedeni bir daha, bir daha istiyordu. Yanından geçen bayanlara kötü gözle bakmaya başlamıştı. Kendisini kötü hissediyor ama içinden bu duyguyu da söküp atamıyordu. Yanından geçen çiftlerin birbirleriyle seviştikleri anı hayal edip daha kötü oluyor hem o erkeğe küfrediyor hem de onun yerinde olmak için can atıyordu. Durumu kötüydü ve gittikçe de kötüleşiyordu. Kendisi de bunun farkındaydı. İnsan içinden uzaklaşıp kendisini deniz kenarına attı. Derin derin nefes aldı bu durum iyi geliyordu ama bu sefer de dalgaların kıyıya vuruşu onu o şehvetli dakikalara geri götürdü. Dalgalar ileri geri yaparken o da sanki o orospu üstünde ileri geri yapıyordu. Boncuk boncuk terlemişti. Hemen eve koştu kimseyi görmek duymak istemiyordu. Eve geldi. Kimse var mı yok mu bakmadan banyayo attı kendisini. Ateşini söndürsün diye hemen soğk suyu açtı. Tam o anda boşaldı ve soğuk duşun altında kalakaldı. O soğuk duşun altında nefes nefese gülümsedi o anda aklında tek bir şey vardı. O orospuya tekrar gitmek ve bu sefer gücün kimde olduğunu ona göstermek. Bunu yapmak için bir hafta bekleyip harçlığını alması gerekiyordu. Öyle yaptı. Zor geçen bir haftadan sonra harçlığını alıp direk koştu geneleve. Girer girmez kadına iki numaralı odayı istediğini söyledi. İki numaralı odaya girdi aynı orospu duruyordu. Tanımıştı çocuğun üzerine geldi. Bunu görünce tuttu orospuyu yatağa attı. Yüzündeki gülümseme hırsa dönüşmüştü. Kendisini yeniden dünyanın efendisi olarak görmeye başlamıştı üstelik bu sefer öncekinden farklıydı. Kendisine güveniyordu. Bu sefer de orospu ona direnmedi. Hemen soyundu ve orospunun üzerine yattı. Kaskatı uçkurunu delği sokmadan önce bekledi anın keyfini çıkardı. Uçkurunda o sıcaklığı tekrar hissedince hayatın anlamını bulmuş gibi gülümsedi.

1 yorum:

Semih S. dedi ki...

Yoğun istek üzerine :):):)