3. Bölüm Tesadüfler

Küçüklüğümden beri silik bir insandım. Bunun farkındaydım ama her yaz tatili dönüşü arkadaşlarım beni hatırlamayarak bu silikliğimi bana hatırlatırlardı. Bu durumu bir türlü kıramıyordum. Dünya'da kimsenin beni hatırlamayacağını düşünmeye başlamıştım ki, radikal bir karar aldım. Öğretmen olacaktım. Böylelikle öğrencilerim beni belki ilerde hatırlarlardı. Dediğmi yaptım. Öğretmen oldum. Okulda tanıştığım biriyle evlilik bile kurdum. Ama beni tanıdıkça benden uzaklaştı ve en sonunda oğlumuz Mert'i de alarak gitti. Şimdi ikisinin de nerde olduklarını bilmiyorum. Ben okulumda öğretmenlik yapmaya devam ettim. Felsefe okumuştum ,belki bu silik durumuma çözüm olur diye, ama nafile. O bile bu durumuma ışık tutamadı. Ben de artık bu durumu kabullenip sadece deslerimi anlatmaya başlamıştım. Üstelik sorumlu olduğum bir sınıf bile vardı. Sınıf öğretmenleri olarak rehberlik derslerinde onlara sürekli hayatla ilgli bişeyler anlatmaya çalışıyordum. Belki de onlar benim gibi olmasın diye uğraşıyordum.


Bugün -benim silik olmamda etkili olduğunu düşündüğüm- toplumun bireyselleşmesi üstüne bir şeyler anlatmayı planlıyorum. Gerçi daha 7. ders yeni başladı 8. derse var ama derse hazırlıklı girmeliyim. Derse öğretmenler odasında oturup konuşmamı nasıl daha etkili hale getririm diye düşünürken. İçeriye "kısa boylu hafif kumral bi adam" girdi. Beni arıyor olmalıydı ki direkt olarak yanıma geldi. " Merhabalar hocam ben Zehra'nın babasıym. " dedi. Zehra'nın durumunu öğrenmek için gelmişti. Ben de Zehra'nın yılın başlarında çok iyi bir performans sergilediğini ama son günlerde bu performansta bir düşüş olduğunu anlattım. Ve arkadaşlarından kaynaklı olabilir diye de ekledim. Hatta belki bir sevgili edinmişti. O da bana teşekkür edip, dışarı çıktı. Muhtemelen kızının yanına gidiyordu. 7. dersten çıkış zili çaldıktan bir müddet sonra Zehra benim yanıma geldi. Çok nazik bir ses tonuyla : " Babam geldi hocam, sizle de konuşmuş. Eğer izin verirseniz bugünkü rehberlik dersinden almak istiyor beni. " Zehra'nın babasını okulda ilk defa görüyordum. Kızını almak için gelmiş olabilirdi veya benim söylediklerimden sonra biraz kızını sıkmak istiyor bile olabilirdi. Silikliğimden dolayı neden diye sormadım. Babası gelip benle de görüşmüştü ne de olsa. Ben de izin verdim. Ne de olsa çoğu kişi rehberlikte dersi dinlemeyecekti.
Derse girip, anlatmaya başladım. Ülkedeki bozukluklardan, insanların birbirleriyle otobüslerde bile konuşmamalarına kadar her şeyden bahsettim. İlk defa bu kadar etkili anlatıyordum ve sınıfta en azından birkaç kişinin bu konuşmadan etkilendiğinden emindim. Ama Zehra'nın ve babasının ayrı yerlerde olduğunu bilemezdim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

olm bişi anlamadım lan :D çok karmaşık olmuş yada benim salaklıgım birazdan tekrar okiycam