ODTÜ devilini arıyor.Bora sana yatılıları toplayıp ankaraya getirmek gibi kutsal bi görev veriyorum.özledim sizi puştlar.
kırmızı bir at çizerdim,
kırmızı bir at...
bak bu da kafası...
nereden geldim, nereye giderdim?
bu da düşünen kafamın bana sorusu.
sür beni sarp kayalıklara
oradan aşağısı başka yerin konusu..
"ah" dedi "senin durumun fena"
"ah" dedi "kalbimde bu neyin acısı"
dayanamaz, kalbimin içinden çıkardım,
utanmadan dünyaya tepeden bakardım.
kimse beni bilmez, bilmez, beni bilmez,bilmez beni kimse
ben hep saklandım...
yanmalısın, sönmelisin ruhları incitmeli
inanırken yalanlara, delirmiş olmalısın.
bakmalısın, görmelisin, acıya yer vermelisin
varmak için "hep"lere, önce "hiç"i göze almalısın...
o kızgın bakışın, bir de üzgün bakışın, yüzlere gülüşün ve ani bir düşüşün...
üzülmeye gelmez giderdim
aramaya ruhumu parçalarını...
üzerime bir bir dikerdim,
beni nasıl isterdin tek parça...
yoksun bedenim yoksa..
kime güler yüzün?
kime ağlarsın?
çek, bir sandalye çek ve otur
mumlar var, mumları yak
anlatacaklarım uzun, uzundur yollar
ve her ne yana gidersen git
beter gibi sonsuz ama
yoksun bedenim yoksa...
yokum, bedenim yok benim...
kime güler yüzüm?
kime ağlarım?
duruyorsa, ne duruyorsun?
yarına kalsa, ne umuyorsun?
yokum, bedenim yok benim...
sandalye çek ve otur
mumlar var, mumları yak
anlatacaklarım uzun, uzundur yollar
ve her ne yana gidersen git beter gibi sonsuz ama
yoksun, bedenim yoksa...
her yer ne kaplı hiç bilemezsin...
her yanım, her sözüm, her savaşım, her yarım,
öyle zor, öyle zor, öyle zor, geliyor ki!
her yeni gün her yeni gün her yeni gün her yeni gün her yeni gün...
kırmızı bir at...
bak bu da kafası...
nereden geldim, nereye giderdim?
bu da düşünen kafamın bana sorusu.
sür beni sarp kayalıklara
oradan aşağısı başka yerin konusu..
"ah" dedi "senin durumun fena"
"ah" dedi "kalbimde bu neyin acısı"
dayanamaz, kalbimin içinden çıkardım,
utanmadan dünyaya tepeden bakardım.
kimse beni bilmez, bilmez, beni bilmez,bilmez beni kimse
ben hep saklandım...
yanmalısın, sönmelisin ruhları incitmeli
inanırken yalanlara, delirmiş olmalısın.
bakmalısın, görmelisin, acıya yer vermelisin
varmak için "hep"lere, önce "hiç"i göze almalısın...
o kızgın bakışın, bir de üzgün bakışın, yüzlere gülüşün ve ani bir düşüşün...
üzülmeye gelmez giderdim
aramaya ruhumu parçalarını...
üzerime bir bir dikerdim,
beni nasıl isterdin tek parça...
yoksun bedenim yoksa..
kime güler yüzün?
kime ağlarsın?
çek, bir sandalye çek ve otur
mumlar var, mumları yak
anlatacaklarım uzun, uzundur yollar
ve her ne yana gidersen git
beter gibi sonsuz ama
yoksun bedenim yoksa...
yokum, bedenim yok benim...
kime güler yüzüm?
kime ağlarım?
duruyorsa, ne duruyorsun?
yarına kalsa, ne umuyorsun?
yokum, bedenim yok benim...
sandalye çek ve otur
mumlar var, mumları yak
anlatacaklarım uzun, uzundur yollar
ve her ne yana gidersen git beter gibi sonsuz ama
yoksun, bedenim yoksa...
her yer ne kaplı hiç bilemezsin...
her yanım, her sözüm, her savaşım, her yarım,
öyle zor, öyle zor, öyle zor, geliyor ki!
her yeni gün her yeni gün her yeni gün her yeni gün her yeni gün...
Ne güzel dedin be frida kahlo bacım...
sevmekten ne zaman vazgeçtim?
kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.
kötü günümde yanımda olmadığın zaman vazgeçtim.
canın sıkıldığında benimle paylaşmadığını, kırılacak veya tedirgin olacak olsam bile düşüncelerini açıkça söylemediğini anladığım zaman vazgeçtim.
bana yalan söylediğini anladığım zaman vazgeçtim.
gözlerime baktığında kalbinle bakmadığını ve bana hala söylemediğin şeyler olduğunu hissettiğimde vazgeçtim.
her sabah benimle uyanmak istemediğini, geleceğimizin hiçbir yere gitmediğini anladığım zaman vazgeçtim.
düşüncelerime ve değerlerime değer vermediğin için vazgeçtim.
ağrılarımı dindirecek sıcak sevgiyi bana vermediğinde vazgeçtim.
sadece kendi mutluluğunu ve geleceğini düşünerek beni hiçe saydığın için vazgeçtim.
tablolarımda artık kendimi mutlu çizemediğim ve tek neden "sen" olduğun için vazgeçtim.
bencil olduğun için vazgeçtim.
bunlardan sadece bir tanesi senden vazgecmem için yeterli değildi, çünkü sevgim yüceydi.
ama hepsini düşündüğümde senin benden çoktan vazgeçtiğini anladım.
bu yüzden ben de senden vazgeçtim.
tek kaş takıntılı olsa da bu kadın birazcık sapkın birazcık çılgın olsa da gönül penceresinden bunları geçirmiş paylaşayım dedim bende.
Yıldız Teknik ; The Amo Chronicles - Episode 1
Sınıftakiler soruyu anlamayıp sadece benim dediğimi anlamış olacaklar ki gülüşmeye başladılar. Hoca ise kızarmıştı. Çünkü hocaya tek söylediğim şey buydu ve biri birine sadece böyle birşey derse bu küfür sayılabilecek nitelikteydi.
" Evet çocuklar, burda ne anlatılıor " diyerek türkçe konuşmaya geçti hoca. Yine kimseden ses seda yoktu. Hocayı geçtim ben bile bunalmıştım hocanın kendine kendine ders anlatmasından. O yüzden dayanamayıp cevap werdim ; " Burda kadın ve erkek arasındaki farkların aslında kişiliklerine göre değiştiği anlatılıo hocam ". Hoca şaşkın şaşkın bana baktı. Belli ki benden böyle bir cevabı beklemiyordu. Ya da sınıftaki herhangi birinden böyle bir cevabı. " Well done. That's right " diye ingilizceye devam etti hoca. Dersin ilerki bölümlerinde hoca nedense bir tek benle diyaloga giriyordu. Bende o kadar göze batmak istemediğimden gitgide uyuz olmaya başlamıştım. Hoca da bunu farkedicek ki, daha fazla bastırmaya başladı. Her iki lafında bir bana bakıp karşılık veriyordu. Beni sindirebileceğini sanmıştı sanırım. ( Sadece ibne sakalım vardı. Yoksa hocanın götü yemez diye tahmin ediyorum görünüşüme bakıp ) Bende de yatılılık olduğundan hocayı mat etmeye çalışıyordum. Her bir kelimeyi yanlış okumasında, her bir kelimeyi yanlış açıklamasında yada kelimeyi açıklayamamasında çat diye ben söyleyip hocayı utandırmaya başlamıştım. Tabi hoca da otoritesini kaybetmek istemediğinden kıl kıl şeyler soruordu banada. Sanırım, izleyeceğim dizilerin kurtlar vadisi türünde diziler olduğunu varsayıp beni ezmek için ; " What's your favorite Tv Show ? " dedi. Tam Kurtlar Vadisi diyecekken hocanın ne yapmaya çalıştığını anladım ve kurtlardan sonra aklıma ilk gelen cevabı söyledim; " How I Met Your Mother? ".
" Evet çocuklar, burda ne anlatılıor " diyerek türkçe konuşmaya geçti hoca. Yine kimseden ses seda yoktu. Hocayı geçtim ben bile bunalmıştım hocanın kendine kendine ders anlatmasından. O yüzden dayanamayıp cevap werdim ; " Burda kadın ve erkek arasındaki farkların aslında kişiliklerine göre değiştiği anlatılıo hocam ". Hoca şaşkın şaşkın bana baktı. Belli ki benden böyle bir cevabı beklemiyordu. Ya da sınıftaki herhangi birinden böyle bir cevabı. " Well done. That's right " diye ingilizceye devam etti hoca. Dersin ilerki bölümlerinde hoca nedense bir tek benle diyaloga giriyordu. Bende o kadar göze batmak istemediğimden gitgide uyuz olmaya başlamıştım. Hoca da bunu farkedicek ki, daha fazla bastırmaya başladı. Her iki lafında bir bana bakıp karşılık veriyordu. Beni sindirebileceğini sanmıştı sanırım. ( Sadece ibne sakalım vardı. Yoksa hocanın götü yemez diye tahmin ediyorum görünüşüme bakıp ) Bende de yatılılık olduğundan hocayı mat etmeye çalışıyordum. Her bir kelimeyi yanlış okumasında, her bir kelimeyi yanlış açıklamasında yada kelimeyi açıklayamamasında çat diye ben söyleyip hocayı utandırmaya başlamıştım. Tabi hoca da otoritesini kaybetmek istemediğinden kıl kıl şeyler soruordu banada. Sanırım, izleyeceğim dizilerin kurtlar vadisi türünde diziler olduğunu varsayıp beni ezmek için ; " What's your favorite Tv Show ? " dedi. Tam Kurtlar Vadisi diyecekken hocanın ne yapmaya çalıştığını anladım ve kurtlardan sonra aklıma ilk gelen cevabı söyledim; " How I Met Your Mother? ".
Yatılı Nedir?
-Fasıl rakıysa,yatılı rakıya tadını veren yan bardaktaki sudur,yerine göre şalgamdır.
-Açık alanda biranın yanındaki sigaradır,her fırt bir muhabbetdir bitirdikçe yakasın gelir veya kapalı alanda paketteki içilemeyen sigaradır yatılı,kapalı alan gurbettir sevilmez,sigaraya hasret kalınır,yatılı özlenendir.
-Fast food papates kızartmasıysa,yatılıyla yenilen fast foodda yatılı acı sostur.İçini yakar adamın ve yaktığı ölçüde sevilir.Onsuz patates çok yavan olur.
-Bir işi becerememek sıçmaksa,yatılı sıçarken yanına aldığın uykusuz gibidir.Sıçarken bile yanındadır ve bir gülümseme yaratır.
-Hayat bir ders günü ise,yatılılık şemsoya yakalanmadan yatakhanede uyuyakalmaktır.Kısacası günün en güzel anıdır.
-Kült filmler gibidir yatılı.Çok daha sonraları bile ne zaman bir araya gelinse aynı sahneler,aynı diyaloglar hep konuşulur ve her zaman aynı zevki verir.
-Yatılı Tsubasa'nın yanındaki Misaki gibidir.Yüzünde bir Anadolu mazlumluğu vardır.Aslında bütün işi yapar ama prim yapmaya çalışmaz.Primi Tsubasa alır.Ayağının dümenini sikeyim Tsubasa..
-Yatılı intikam yemeğini soğuk yer.Okuldayken yönetimden görmediği muamele kalmaz ama yirmi yıl sonra okulun şeref konuğu olarak davet edilir,yatakhanede zil zurna sarhoş olur,Şemso'ya el-ense çeker.
-Kabataş kralsa,yatılı taçtır.Kralı belirleyendir.
(Devam ettirelim bunu)
-Açık alanda biranın yanındaki sigaradır,her fırt bir muhabbetdir bitirdikçe yakasın gelir veya kapalı alanda paketteki içilemeyen sigaradır yatılı,kapalı alan gurbettir sevilmez,sigaraya hasret kalınır,yatılı özlenendir.
-Fast food papates kızartmasıysa,yatılıyla yenilen fast foodda yatılı acı sostur.İçini yakar adamın ve yaktığı ölçüde sevilir.Onsuz patates çok yavan olur.
-Bir işi becerememek sıçmaksa,yatılı sıçarken yanına aldığın uykusuz gibidir.Sıçarken bile yanındadır ve bir gülümseme yaratır.
-Hayat bir ders günü ise,yatılılık şemsoya yakalanmadan yatakhanede uyuyakalmaktır.Kısacası günün en güzel anıdır.
-Kült filmler gibidir yatılı.Çok daha sonraları bile ne zaman bir araya gelinse aynı sahneler,aynı diyaloglar hep konuşulur ve her zaman aynı zevki verir.
-Yatılı Tsubasa'nın yanındaki Misaki gibidir.Yüzünde bir Anadolu mazlumluğu vardır.Aslında bütün işi yapar ama prim yapmaya çalışmaz.Primi Tsubasa alır.Ayağının dümenini sikeyim Tsubasa..
-Yatılı intikam yemeğini soğuk yer.Okuldayken yönetimden görmediği muamele kalmaz ama yirmi yıl sonra okulun şeref konuğu olarak davet edilir,yatakhanede zil zurna sarhoş olur,Şemso'ya el-ense çeker.
-Kabataş kralsa,yatılı taçtır.Kralı belirleyendir.
(Devam ettirelim bunu)
sevgili günlük
Sevgili günlük
Nasılsın iyisin?iyisin iyisin.beni sorarsan ki sormassan sikerim apışıp kalmış ve gençliğimi bi araba vaadi karşılığında satmış hissediyorum.apışma durumu şöyle:odtüde herkes oraya buraya gidiyo biseyler dönüyo ama ben neler olup bittiğinin farkında değilim.köyden indim şehire modeli insanları izliyorum.gençliği satma meselesi de şöyle:halamın hazırlığı geçersen araba alcam vaadiyle hazırlığı atladım ancak büyük hata yaptığımı anladığımda kendimi makinenin erkek kaynayan dört duvarı arasında buldum.makine bölümü abaza 8. yurtta kalıyorum yurdun lakabı eskiden abazaymış bi de hazırlığı atladım ki sorma halimi.ama beni bilirsin bu durumları aşmak benim işimdir.eski alpi geri getircem yakında.erkeklerin arasında geçen derslerden sonra kendimi çatı restorana atıp elit bir şekilde cixo ama aslında çok ucuza mal ettiğim yemeklerden aldığım has paha biçilemez.
tek reklam:yemekhanede yemek 2.40 tl
hocam piknikte kumpir 6.50 tl
çatı veya arka bahçe restoran ne alırsan al kiloyla tart ona göre para ver
elit bir ortam ve etrafta birçok cıvır insan:paha biçilemez
paranın satın alamayacağı birçok şey vardır.o birçok şeyi de daha fazla paraya satın alabilirsiniz.en iyisi koy gotüne gitsin gel çatıda yapalım kahvaltıyı.
devam:bu arada bana kalbinden kesinlikle daha temiz olduğuna inandığım bu sayfayı ayırdığın için teşekkür etmemi bekliyosan citroen derim sana çünkü:seni gidip kırtasiyeden alan ben,sırf pembe peluş defter kapağın olsun diye 7 milyon bayılan ben,hergün renkli renkli kalemlerle sana salak salak şeylerini yazan kenarlarını çiçeklerle süsleyen ben,sanki hiç açılmıycakmış gibi sana kilit vuran özel kılan götüne tavan yaptıran ben.sen naaptın lan bugüne kadar benim için yavşak.kırtasiyeden almasaydım seni sik gibi o rafta makasların yanında durcaktın.o makasların seni kesme istekleri arasında nası yaşıycaktın lan.bataklıktan çıkardım adam ettim lan seni nankör.bi kere bi hayrın oldu mu lan.bak tom riddle ın harry potırın günlüğüne her bi bok var.en azından bi gün sende de benim yazmadığım bi yazı belirse de bi kızın ad soyad ve numarası yazsa bu kız yollu gideri var diye.hergün neler yaptıysam anlattım lan sana anam mısın babam mısın karım mısın lan?aslında sana bişey açıklamalıyım ki seni gerçekten sevmedim günlük.bi kız vardı hai anlatmıştım sana.işte o böyle duygusal ve günü gününe günlükyazangillerden olduğu ve ben de onu etkileyip mapuşkasını şebertlemek için seni pembe kapaklı aldım seni çiçeklerle süsledim.ama neoldu kız benim gibi bi delikanlıya değil ibişin bebişin birine yar oldu dikembe mutombo mukoko beklerken akşamları entariyle yatan sevgilisine sarılır yatar oldu.ben de alışkanlık edindim hergün sana sövmeyi bırakamıyorum şerefsizim.
tek reklam:temiz banka ad soyad kredi yaz boşluk bırak ama mesajı gönderme taslaklara kaydet-bu arada dikkat et iki mesajlık kontörün gitmesin-hem temizinden kredini al hem de kajun ile dar mısın daral mısın'da yarışma hakkı kazan.
devam:velhasıl günlük yeni bi ortama alışma çabaları ve işlerimi halletme çabaları içindeyim.seni bile yazmak için reklam almam da cabası.neyse bugün odtü içinde yaklaşk 10 km yürüdüm bi saat tenis oynadım ve bana mısın demedim ama üşüdüğümü inkar edemem.bi derdim daha var günlük ama çok büyük bi dert.duygusal ergen kızlar gibi yastık altında ağlamak üzereyim.kardeşlerimi çok özledim günlük.okul açılışına gidemedim içimde kalan ukte bir.oziyle fıro ev tutmuş hayırlı olsuna gidemedim eksikler var diye foto da koymuş yavşak keder ve özlemler içerisinde dalgalandım da duruldum.zaten odtüde 3 gecem geçti 2 gece murat abilerde kaldım saolsun yatılı muabbetini yaşadım biraz bi gece yrtta kaldım sadece.bu gece de yurtta kalcam bakalım.haftasonuda ankaranın diğer yarısı secaattinimle buluşup kardeşimle kah dertleşcem kah kopcam eğlencemçsabırsızlıkla bekliyorum içimde kelebekler sevişiyor.zaten geldim arayamadım herifi ayıboldu.neyse pes'te yine bilerek yeniliyim de üzüntüsü geçsin kardeşimin.
karşılaştırmalı 2 reklam:
1-my name is cristiano ronaldo ve hafiften kırığım.aslında karizma gibi duruyorum ama kırığın bayrak taşıyanıyım önde el sallayarak slogan atarak gideniyim.i use clear for men and dildo.
2-my name is messi ayrıca ortamların kıvılcımıyım.kavgaları hep ben başlatırım boyuma aldanmayın geleni sikerim mahallede saygınlığım sonsuzdur ana bacı muabbeti yapmam kızlar bana çok pis kesiktir.önce şirin çocuk ayağı veririm sonra vahşi aygır olurum.kırıklara çok pis kıl olurum geçen cristiyano domaldoyu çek golcü koller' e verirken gördüm sıcak su döktüm ayrıldılar.i use clear for real man and prezo.
devam:anlıycağın istanbula yakın zamanda gidip kardeşlerimi görmeyi çok istiyorum günlük.bu arada hatta bi telefonumuz var.
canlı bağlantı:burak ka,ozi ve amo(nispet team):beyler pazar günü kahvaltıdayız ardından içmeye ardından halısaha maçına ardından da ozanlara gidiyoruz eve karı atcaz 25 tane rus çaardık.gelmeyen gündüzlü olsun.olum alp nerdesin ya bi sen yoksun seco atladı geldi nerdeydin?....hee haberin mi yoktu hadi ya neyse artık başka zamana kardeşim kodumeyw.dıt dıt dıt dıııııt dıt dıt dıt dııııt.
onlar arayınca çok mutlu oluyorum günlük ama normal bişeyler anlatsalar bile nispet gibi geliyo bana anlatmasalar zaten olmaz sonra da unuttular lan beni diye düşünüyorum.ne menem bi çelişki bu sorarım sana.neyse bugünlük bu kadar hadi kodumeyw.tüm kardeşlerime selam olsun
Nasılsın iyisin?iyisin iyisin.beni sorarsan ki sormassan sikerim apışıp kalmış ve gençliğimi bi araba vaadi karşılığında satmış hissediyorum.apışma durumu şöyle:odtüde herkes oraya buraya gidiyo biseyler dönüyo ama ben neler olup bittiğinin farkında değilim.köyden indim şehire modeli insanları izliyorum.gençliği satma meselesi de şöyle:halamın hazırlığı geçersen araba alcam vaadiyle hazırlığı atladım ancak büyük hata yaptığımı anladığımda kendimi makinenin erkek kaynayan dört duvarı arasında buldum.makine bölümü abaza 8. yurtta kalıyorum yurdun lakabı eskiden abazaymış bi de hazırlığı atladım ki sorma halimi.ama beni bilirsin bu durumları aşmak benim işimdir.eski alpi geri getircem yakında.erkeklerin arasında geçen derslerden sonra kendimi çatı restorana atıp elit bir şekilde cixo ama aslında çok ucuza mal ettiğim yemeklerden aldığım has paha biçilemez.
tek reklam:yemekhanede yemek 2.40 tl
hocam piknikte kumpir 6.50 tl
çatı veya arka bahçe restoran ne alırsan al kiloyla tart ona göre para ver
elit bir ortam ve etrafta birçok cıvır insan:paha biçilemez
paranın satın alamayacağı birçok şey vardır.o birçok şeyi de daha fazla paraya satın alabilirsiniz.en iyisi koy gotüne gitsin gel çatıda yapalım kahvaltıyı.
devam:bu arada bana kalbinden kesinlikle daha temiz olduğuna inandığım bu sayfayı ayırdığın için teşekkür etmemi bekliyosan citroen derim sana çünkü:seni gidip kırtasiyeden alan ben,sırf pembe peluş defter kapağın olsun diye 7 milyon bayılan ben,hergün renkli renkli kalemlerle sana salak salak şeylerini yazan kenarlarını çiçeklerle süsleyen ben,sanki hiç açılmıycakmış gibi sana kilit vuran özel kılan götüne tavan yaptıran ben.sen naaptın lan bugüne kadar benim için yavşak.kırtasiyeden almasaydım seni sik gibi o rafta makasların yanında durcaktın.o makasların seni kesme istekleri arasında nası yaşıycaktın lan.bataklıktan çıkardım adam ettim lan seni nankör.bi kere bi hayrın oldu mu lan.bak tom riddle ın harry potırın günlüğüne her bi bok var.en azından bi gün sende de benim yazmadığım bi yazı belirse de bi kızın ad soyad ve numarası yazsa bu kız yollu gideri var diye.hergün neler yaptıysam anlattım lan sana anam mısın babam mısın karım mısın lan?aslında sana bişey açıklamalıyım ki seni gerçekten sevmedim günlük.bi kız vardı hai anlatmıştım sana.işte o böyle duygusal ve günü gününe günlükyazangillerden olduğu ve ben de onu etkileyip mapuşkasını şebertlemek için seni pembe kapaklı aldım seni çiçeklerle süsledim.ama neoldu kız benim gibi bi delikanlıya değil ibişin bebişin birine yar oldu dikembe mutombo mukoko beklerken akşamları entariyle yatan sevgilisine sarılır yatar oldu.ben de alışkanlık edindim hergün sana sövmeyi bırakamıyorum şerefsizim.
tek reklam:temiz banka ad soyad kredi yaz boşluk bırak ama mesajı gönderme taslaklara kaydet-bu arada dikkat et iki mesajlık kontörün gitmesin-hem temizinden kredini al hem de kajun ile dar mısın daral mısın'da yarışma hakkı kazan.
devam:velhasıl günlük yeni bi ortama alışma çabaları ve işlerimi halletme çabaları içindeyim.seni bile yazmak için reklam almam da cabası.neyse bugün odtü içinde yaklaşk 10 km yürüdüm bi saat tenis oynadım ve bana mısın demedim ama üşüdüğümü inkar edemem.bi derdim daha var günlük ama çok büyük bi dert.duygusal ergen kızlar gibi yastık altında ağlamak üzereyim.kardeşlerimi çok özledim günlük.okul açılışına gidemedim içimde kalan ukte bir.oziyle fıro ev tutmuş hayırlı olsuna gidemedim eksikler var diye foto da koymuş yavşak keder ve özlemler içerisinde dalgalandım da duruldum.zaten odtüde 3 gecem geçti 2 gece murat abilerde kaldım saolsun yatılı muabbetini yaşadım biraz bi gece yrtta kaldım sadece.bu gece de yurtta kalcam bakalım.haftasonuda ankaranın diğer yarısı secaattinimle buluşup kardeşimle kah dertleşcem kah kopcam eğlencemçsabırsızlıkla bekliyorum içimde kelebekler sevişiyor.zaten geldim arayamadım herifi ayıboldu.neyse pes'te yine bilerek yeniliyim de üzüntüsü geçsin kardeşimin.
karşılaştırmalı 2 reklam:
1-my name is cristiano ronaldo ve hafiften kırığım.aslında karizma gibi duruyorum ama kırığın bayrak taşıyanıyım önde el sallayarak slogan atarak gideniyim.i use clear for men and dildo.
2-my name is messi ayrıca ortamların kıvılcımıyım.kavgaları hep ben başlatırım boyuma aldanmayın geleni sikerim mahallede saygınlığım sonsuzdur ana bacı muabbeti yapmam kızlar bana çok pis kesiktir.önce şirin çocuk ayağı veririm sonra vahşi aygır olurum.kırıklara çok pis kıl olurum geçen cristiyano domaldoyu çek golcü koller' e verirken gördüm sıcak su döktüm ayrıldılar.i use clear for real man and prezo.
devam:anlıycağın istanbula yakın zamanda gidip kardeşlerimi görmeyi çok istiyorum günlük.bu arada hatta bi telefonumuz var.
canlı bağlantı:burak ka,ozi ve amo(nispet team):beyler pazar günü kahvaltıdayız ardından içmeye ardından halısaha maçına ardından da ozanlara gidiyoruz eve karı atcaz 25 tane rus çaardık.gelmeyen gündüzlü olsun.olum alp nerdesin ya bi sen yoksun seco atladı geldi nerdeydin?....hee haberin mi yoktu hadi ya neyse artık başka zamana kardeşim kodumeyw.dıt dıt dıt dıııııt dıt dıt dıt dııııt.
onlar arayınca çok mutlu oluyorum günlük ama normal bişeyler anlatsalar bile nispet gibi geliyo bana anlatmasalar zaten olmaz sonra da unuttular lan beni diye düşünüyorum.ne menem bi çelişki bu sorarım sana.neyse bugünlük bu kadar hadi kodumeyw.tüm kardeşlerime selam olsun
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)