Türkiye'nin Gerçekleri - 1

Uzaklarda, ufacık bir köyde kendi başına yaşayan yalnız bir demirci vardı. Köy ahalisiyle pek içli dışlı olmayan bu demirci hakkında kimsenin pek birşey bilmemesiyle beraber bir-iki konuşmasında da ağır başlılığıyla halkın saygısını kazanmış kırklı yaşlarda olduğu söylenen bir adamcağız. Bir gün, ormanda kestiği odunları sırtına yüklemiş sallana sallana köye dönerken arkasından sertçe birinin dürtmesiyle bütün odunları etrafa saçılmış. Bir hışımla arkasını döndüğünde kan ter içinde bir köylünün kendisini uyardığını görür: "Kaç ağam! Gitme köye! Haydutlar bastı, yakaladıklarını kesiyorlar, gördüklerini vuruyorlar! Kaç canını kurtar." Demirci odunlarının yere dökülmesiyle hiddetinden kabardığı için adamın ne dediğini dinlememiş kendisine en yakın duran oduna uzanıp, sırtına vuran köylünün kafasını yarmış. Dökülen odunlarını tekrar yüklendikten sonra sallana sallana köye yürümeye devam etmiş.

Hiç yorum yok: